Onalya, kırıksak, dağılmışsak, bir parçamızdan ayrılmışsak buna dayanamam.

Biliyorsun ki hayat önce bir yokuşu çıkmak ve sonra o yokuştan aşağı inmek gibi gelmeyi ve gitmeyi sürdürüyor içimizde. Bize rağmen ve bizi zorlayarak.

Ben gitmeyi de kalmayı da beceremiyorum Onalya!

Bu dünyada sarsıldığımı biliyorum sadece ve yitirdiğimi.

Her şey bitiyor Onalya, her şey bitiyor.

Bunu benden daha çok biliyordun. Bir gün her şeyin birdenbire biteceğini anlayana dek insanın yenileceğini ve yanılacağını…

İşte Onalya, sen giderken çizdiğin tüm resimlerin ardından bunu anladım ve öğrendim.

Bana güçlü durmayı sorma buralarda.

Buralar hala aynı kötülükler ve yitirilmiş iyilikler enkazı.

Yıkıntılar yok olunca içimizdeki yıkıntı da silinmiyor Onalya.

Taşıyorum. Nereye kaçarsam kaçayım enkazımı içimde taşıyorum, yüreği güzel kız kardeşim, öğrencim ve öğretmenim.

Şimdi nerdeysen ve nereye gittiysen seni adınla anacağım ve yüreğini tüm kötülüklerden korusun diye Melekê Tawus'a dualar edeceğim hep...

İşte Onalya, her biten şey benden bir şeyi yok etmiş gibi başka bir başlangıca sürükledi sonra.

O sonu gelmeyen başlangıçların yorgunluğu ve düşmelerin acısı beni öyle çaresiz bırakıyor hep.

Onalya!

Neden devam ediyorum?

Neden bekliyorum?

Bilmek istiyorum! Bilmek istiyorum bu belirsizliğimi artık.

Hep bir gitmek sancısı Onalya!

Hep bir gidememek sancısı...

Yaşamaya bir yara izi olarak saplandım ve kaldım.

Gitmek istiyorum Onalya!

Yorgunum susmaktan. Yorgunum beklemekten. Yorgunum kırılmaktan. Yoruldum beni eksik bırakan bir sevgiden...

"Savaş bitecek ve biz yaşamaya devam edeceğiz." diyorduk ya hani. Hani o yaraların geçeceğine olan inancımızla bakıyorken her şeye.

İşte Onalya!

Yanılgısı kalmış düşümüz yalnızca ve yalnızca.

Savaş bitmedi Onalya!

Ve paramparça...

İşte hayattayız...

Yaşamayı, geçmeyen bu yara izi gibi taşıyoruz her gün.

Bir unutmabeni çiçeğinin belleğinde saklanmış olanlar gibi, ismiyle yok edilip ismiyle asla anılmayanlar arasında bir hikâye gibi tarih bizi de yok etmeye çalışacak.

Ve geriye kalmak Onalya, her gün daha da çok kötü bir kâbus...

Diyeceğim hiçbir şey kalmadı Onalya...

Yaşamaya da hayata da inanacak bir kalbim kalmadı.

Çok yorgunum Onalya...

"Yorgunluğum, yorgun..."