Uzun zamandır yazmaya fırsat bulamıyorum. Çok yoğun çalışıyorum. Malum, online eğitime mahkumum. İşimi seviyorum fakat kendime ve aileme zaman ayıramıyorum. Vaktimin yüzde sekseni PC başında geçiyor. Şu an bile biraz normalleşmek için yazıyorum. Eğitim nereye gidiyor? Çılgınca üretiyor ve çılgınca tüketiyoruz. Sürekli PC başındayız. Kameraya bakmaktan gına gelmedi desem yalan olur. Sabahtan akşama kadar derste kamera açacağız diye tam tekmil giyinmeler... Valla ütü yapmaktan bezdim. Dün derste kamera açmadım, hocanın "Hayırdır Dilara neden kameran açık değil?" demesiyle üzerimdeki ayıcıklı pijamaya bakmam bir oldu. Saniyesine giyinip kamerayı nasıl açtığım hakkında en ufak bir fikrim dahi yok.


Maalesef örgün olan eğitimi tükettiğimiz gibi online olanı da tüketiyoruz. Sürekli PC başında oturmaktan yalnızlaşıyorum. Ardından içim içimi yiyor. Doymuyorum. Geleceğim için endişeleniyorum. Derdimi kimseye anlatamıyorum, anlatsam da anlamıyorlar. Herkes online sisteme kaptırmış kendini. Ben nedense örgün zamanlarımı özlüyorum.


Online eğitim işliyor. Bu işleyiş beni değiştiriyor. İnsanlıktan mı çıkıyorum, bilemiyorum. Belki hiç insan olmayı başaramıyorum. Sınavlar online devam ediyor, çocuklar EBA'da sürekli, kadınlara tecavüz ediyorlar. İstanbul Sözleşmesi feshediliyor. İnsanlık, insan karşısında çaresizce tükeniyor. Online eğitim başarılı olamıyor. Mezun olunca öğretmen olacağım geliyor aklıma. Atamam acaba hangi online okula olacak? Boş PC ekranına nasıl ders anlatacağım inan ki bilmiyorum. Kayıt düşün, bence sonum geldi.