Karmaşa beni anlatır beni anlatır karahindiba 

rüzgarda hemen savrulan ve biten ne varsa 

mevsimimi bilmeden filizlenir içimdeki imge 

bir sağanak halinde boşalan bir hayret önlemim

dışarıdaki benden bir şiir içimdeki kendime 

Sırasız geçip gidenler ve aptal otların zamansızlığı

ne olmuyorsa bir şekilde olmayışına alışırım 

ve masalda bir seyyah gibi dolaşırım otlağımda 

mağaramdan kirli çiçekler kirli buketler aşırıp 

bir tepenin üstünden kaleye doğru bağırıp. 

Anlamı izlemeyi bıraktım, ki görünmüyorduuuu

hayret! büyüleniyoruuum her nefeste bulanıp 

midem kalkıyor çünkü benden önce erkenden 

her şey benden önce fakat hızlıyım kendimce. 

Kafiye olumsuzu daha da olumsuzlaştıran şeyleri birbirine karıştıran betonarme

bir İstanbul sıkıntısı, bir kalabalıkkkkk kılığım, sanki doğruyu hiç bulamayacağım

karmaşa beni anlatır, beni anlatır alacalık.

.