Dil, kültürün temel unsurudur. Bir toplumun dili ile ifade ettiği her şey o toplumun kültür kavramına girer. Kültür, bir milletin dil, din, sanat, gelenek, var olma, düşünüş biçimi gibi maddi ve manevi değerlerin bütününü arz eder. TDK’ye göre ‘’Kültür, tarihi toplumsal gelişim süreci içinde, yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğin ölçüsünü gösteren araçların bütününedir” (TDK, 1998) O halde kültür ve dil birbirini tamamlayan bir bütün halindedir. Dil yaşayan canlı bir varlık olduğuna, değişime açık olduğuna ve içinde bulunduğu toplumun kültürel ve ahlaki değerlerinden bağımsız olmadığına göre kültür ve dil konusu daima konuşulmaya, üzerinde düşünülmeye açık olacaktır. Bir milleti yakından tanımak; o milletin kültürel, tarihi, ahlaki ve manevi değerlerini tanımak istiyorsak o milletin dilini öğrenmemiz elzemdir. Bu açıdan baktığımızda dil, kültürü yansıtan ve aktaran en önemli unsurdur. Bu çalışmada dilin kültürel aktarımına örnek olarak kullanılabilecek metinlere yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: kültür, dil, kültür aktarımı


ÖRNEKLER


Mihnet Hudâya devlet-i dünya fenâ bulur

Bâkî kalır sahife-i âlemde adımız

(Bâkî)

Divan şairi Bâki bu beytinde Türk toplumundaki "şükür" kültürünü, ahiret inancını ve bu dünyanın gelip geçiciliğin dil ile aktarmıştır.


-Kimün ki yalancılık ola işi Dahı girçeğine inanmaz kişi (Süheyl ü Nev-bahar 277) Metinde kültürel unsur olarak yalan söylememek aktarılmıştır.


-Pay Püre Bey der: Oğul kudretli oğuz beylerini evimize çağıralım, nasıl uygun görürlerse ona göre iş edelim dedi (3- Kam Püre’nin Oğlu Bamsı Beyrek Destanı). Bu örnek tümcede dil ile Türk kültüründe yer alan istişare ve dayanışmanın önemi

aktarılmıştır.

-İlk Osmanlı Dönemi İznik çinileri, Bursa Yeşil Camii ve türbesinde (1421), Bursa Muradiye Camii'nde (1426), Edirne Muradiye Camii (1433) ve Çinili Köşk’te (1472) görülmektedir. Bu cümlede kültürün tarih, sanat ve mimari değeri aktarılmıştır.


-Han da Begil’i misafir etti, güzel at güzel kaftan, bol harçlık verdi. Üç gün de Begil’i av şikâr etiyle misafir edelim beyler dedi (Begil Oğlu Emre’nin Destanı).

Bu cümlede misafirperverliğin önemi dil ile aktarılmıştır.


-Olan bu mâi deniz, Melâli anlamayan bir nesle âşinâ değiliz. (Ahmet Haşim O Belde) Haşim bu dizede Doğu toplumun duygu ve hüzün toplumu oluşunu aktarmıştır.


-Assos’taki Andezit taşından imal edilen lahitler, içine konan cesetleri çabuk çürütmesi ile dünyaca ün yapmış; Antik Dönemde Lübnan, Suriye, Yunanistan ve Roma’ya ihraç edilmiştir. Bu cümlede, kültürün şehircilik (Assos), tarih (Antik Çağ) ve ekonomi (ihraç etmek) değerleri taşınıp aktarılmıştır. Dilin temsil etme gücüyle geçmişi taşıması, onun kültürü her an canlı tuttuğunun göstergesidir.


-Telkâri sanatının, MÖ 3000 yılından beri Mezopotamya’da, MÖ 2500′den bu yana da Anadolu’da kullanıldığı, 15. yüzyıldan bu yana ise özellikle Güneydoğu Anadolu’da gelişme gösterdiği bilinmektedir. Bu cümlede, Telkâri sanatının tarihi anlatılmıştır. Kültürün sanat ve tarih değerleri aktarılmıştır.


-Dede Korkut Kitabı, 15-16. yüzyılda meçhul biri tarafından yazıya geçirilmiş, Oğuz Türklerinin bilinen en eski epik destansı hikâyeleridir. Bu cümlede kültürün, yıl belirterek tarihî ve en eski epik destan diyerek edebi değeri aktarılmıştır. -


Sultanahmet Camii, mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için ve yarım kubbeleri ve büyük kubbesinin içi de yine mavi ağırlıklı kalem işleri ile süslendiği için Avrupalılarca "Mavi Camii" olarak adlandırılır. Bu cümlede kültürün mimari ve sanat değerleri Sultanahmet Camii’nin mimarisi, İznik çini sanatıyla aktarılmıştır. Dilin kültürü canlı tuttuğu gerçeğini yansıtmaktadır.


-Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti tarafından çıkartılan gazetenin on yedinci sayısında tablonun adı Kaplumbağalar ve Adam olarak geçer, ancak tabloya daha sonra yaygın olarak bilinen Kaplumbağa Terbiyecisi adı verilmiştir. Bu cümlede kültürün tarih ve sanat değerleri Osman Hamdi Bey’in resmettiği bir tablo üzerinden aktarılmıştır.


- Kaşgarlı Mahmut, Ney’in (üflemeli çalgı) Divân-ı Lügati't -Türk adlı Türk kültür ve dilini anlatan eserinde, Sagu denilen, "Erler" için düzenlenen, ölüm, erdem ve acıları anlatan törenlerde kullanıldığını aktarmıştır. Bu cümlede kültürün edebi ve sanatsal değeri hem ney üzerinden hem de Türkçenin en eski sözlüğü üzerinden aktarılmıştır.


-Orta Asya'da göçebe Türklerin, çadırlarının toprak zeminindeki rutubetten kendilerini korumak için düz dokuma tekniğinin aynısını kullanarak keçi yününden "kilim" adını verdikleri zemin kaplamalarını ürettikleri düşünülür. Bu cümlede kültürün kilim dokuma sanatı ve tarih değeri, Orta Asya’da yaşayan Türklerin ihtiyaçları doğrultusunda nasıl kilim dokuduklarını anlatarak aktarılmıştır. -


Kapalıçarşı dünyanın en büyük, en eski çarşılarından biridir ve yaklaşık 4000 dükkân bulunmaktadır. Bu cümlede kültürün tarih ve ticaret değeri, tarihi Kapalıçarşı’da bulunan dükkân sayısı ile aktarılmıştır.


-15. yüzyılda Bayramîlik tarikatının kurucusu ve tasavvuf şairi olan Hacı Bayram-ı Veli için inşa edilen Hacı Bayram Camii, Selçuklu tarzında inşa edilmiş ve daha sonra Mimar Sinan tarafından restore edilmiştir. Bu cümlede kültürün dini, edebi, mimari ve tarihi değeri aktarılmıştır.


KAYNAKÇA

Ergin, Muharrem, (2021) Dede Korkut Hikâyeleri, Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları Araş. Gör. Ahmet Özhan SUCU, Kültür Aktarımında Edebiyat Eğitiminin Önem