Ellerim titredi. Hayatım boyunca binlerce kez yapmıştım oysaki; markete girip istediklerimi alır, kredi kartımı hiç düşünmeden kasiyere uzatır, insan kalabalığını umursamadan çıkıp giderdim. Peki ya şimdi?
Anlamsızca temizlik ürünleri reyonundayım, almak istediğim tek bir temizlik ürünü bile yok üstelik. Markete girer girmez bir şişe su çarptı gözüme, şişeyi parmaklarımı acıtacak bir adanmışlıkla tutuyorum elimde. Kendimi bu reyona attım; çünkü düşmemek için bir yerlere tutunmalı, insanların olmadığı bir yerde kendimle kalmalıydım.
Korkuyorum. Ellerim, bacaklarım titriyor. Maskem yüzünden gözlük camlarım buğulanıyor. Çıkmak istiyorum bir an önce. Ama çıkamıyorum. Sekiz ay öncesine kadar marketlere girip reyonların arasında boş boş gezen kızı özlemekten dizlerimin bağı çözülüyor, tuvalet kağıtlarına tutunuyorum. Ben o kız mıyım? O kız nerede? Maske değil yüzümü gizleyen, ben o kıza maskesiz de benzemiyorum ki artık. Kime dönüştüm ben? Marketin ortasında titreyen kim?
Geçecek mi? Bilmiyorum. Ne zaman geçeceğine inansam yeni haberlerle, kalp kırıklıklarıyla karşılaştım bu yıl.
Çıkabilecek miyim bu marketten? Maskenin izin verdiği ölçüde derin bir nefes alıyorum. Yapabilirsin, diyorum kendime, çok da inanmadan. Korkuların üzerine gitmek lazım, değil mi? Bu cümleyi ilk okuduğum zamanki korkularımı düşünüyorum. Ne kadar basit şeylerden korktuğumu yeni yeni anlıyorum. Bir marketin temizlik ürünleri reyonunda, diğer müşterilerden kaçıp elimdeki kredi kartını kasiyere nasıl uzatacağımı düşünürken daha önce korktuğum her şeyin ne kadar "üstesinden gelinebilir" olduğuna şaşıyorum. İşsizlik korkusu, parasızlık endişesi, terk edilme kabusları... Hepsine gücüm yetermiş halbuki. Titreyen dizlerime söz geçirebilmekmiş zor olan. Maskenin altında nefes alabilmek, korkmadan kasiyerin eline kredi kartını bırakabilmek, marketten aldığın suyu hiç düşünmeden içebilmek.
Elimde tuttuğum su şişesini tuvalet kağıtlarının yanına bırakıyorum. Çıkış kapısının önü boşalmış, titreye titreye çıkıyorum. Bir daha denersem, başarabilir miyim acaba? Bilmiyorum.