Güller mumları yakmıyor nicedir

ve sabaha karşı ses yok koridorlarda

Yüz tutmuş unutulmaya merdivenin son basamağı

Yüzüne zerk edilmiş yaşına hep paralel çizgiler

Zehir delisi bir çağ bu yastığın altı yılan kaynıyor

Ciğerimin köşesi müstakil ama bakımsız ve hatta hasarlı

Pek çok sarsıntıyı beraber yaşadık

Hiç yıkılmadık seninle akşamları

Hadi hadi boşalt şu yükünü bak bulutlar yine transit geçiyor.

Babanı görmedin sen çocuktun

Yaranı sardılar sen büyüdün

hiç yakışmadı ama sırtına bu sıvazlar

Olayların ortasında

Karışığız çoluk çocuk kadar

Ellerimin dolanması ayaklarıma hep bundan

...

Açıklayamaz kalbimin cereyanlarını

Hiçbir garısafi milli hasıla

Yoksulluğum senin kadar

yutkunuyorum, günü kurtarıyorum.