Bugün yağmurun rengini fark ettim. Evet, su damlaları matlaşmış; her rengin daha pastel, daha canlı olması için mücadele ediyor resmen ağaçlar, kaldırım taşları ve hatta binalar daha renkli, daha canlı bir pastel renge sahip. Dostoyevski’nin Beyaz Geceler'indeki binaların ruhunu yağmur kokusu ile hissettim bugün sanırım. Petersburg’un bunca yoğun duygu barındırmasının iklim ile bir ilgisi olmalı! Rus edebiyatına duyduğun bu büyük hayranlık yalnızlığın kasvetli ve karanlık görüntüsü altında çıkan pastel renkler kadar saf ve yoğun bir bütünleşmeyi hissettiren, yaşatan ve aşılayan gücünden dolayı sanırım.

Yalnızlık; tek ve hür çatısı altında doluca duyguların kol gezindiği, keşfetmesi uzun ve heyecan verici bir arayış hikayesi. Bu hikayenin kahramanı tek ama sahnesi yalnız değil, bizim çağımızın mücadelesi kabalıklar içinde yalnızlığı bulmak, bulduğu yalnızlığın içerisindeki kalabalığı da keşfetmek, yaşamak ve hissetmektir . Yalnızlığınız tek duygularınız kalabalık olması dileği ile …