Gök sessizliğimizde birbirimizle danslarımız. Turgut’umuzun kavanozundan biraz kahve, kutusundaki son ekmek diliminden banıp banıp ilahlaştığımız o yoğun acıdaki Uyar’lık. Aydınlığımızın nefsimize katkısı. Mırın burun kıvrımlarımız ince tellerindeki akıl kırılmalarımız. Hissizliklerimizin perde ardı. Demli demli çayların kırılgan kurabiyeleri. Özlem bulutlu tren raylarım. Arkası kesilmeksizin gelen bağlantı olaylı yollarım. Bir iki tıngırtılı müzik notalarımla her şeyden bıraktığım, birazının kaldığı, nelerinin vazgeçildiği, nelerle devam edildiği, kimleri tanıyamamanın ahını çektiğimiz nice benim var oluşlarımı konuşuyoruz her vakit. Ben sürekli anlatıyorum, süresini unutuyorum, zaman kırıntılarım Yahudi prensime (!) ihanet. Eyre’me Jane olan bir sürü Fransız kaçaklarım. Yinelenen at hikâyelerimin üstü kalabalıklığı bizleri şaşırtmayacaklar. Omurgasız çocuklarım eksikler ki bir hayatımın baharatsızlığına tuz serpiştirsem belki bekleyenime yoldaş olur güldürürüm yüzünü. Analizlerim türevle hesaplanıp özgüvensizliklerine bağlanacaklar. Ve yine ben kağıdımın yarısına gelemeden sana alıntılamalarımı yapmadan bitmiş sayılacağım.
Phobos Cumhuriyeti'nde Açık Mektup
Yayınlandı
Azra Şen
2022-12-18T15:48:11+03:00Sayın cumhuriyet melekeleri mektubunuza cevabınız hepimiz tarafınca hoş karşılanmıştır. Teşekkür ederiz.
Phobos
2022-12-18T15:30:56+03:00Phobos cumhuriyeti bir zamansızlıklar yığınıdır. Yahudi prensiniz daha fazla yaşayabilmek adına unutkanlığın alevli bir savunucusu olmuştur . Ve ekvatorun bu taraflarında phobosumuzda , çay saatleri altı ay kadardır. Şehirlerimiz şiirlerimiz uyarlıklarınızın uygarlıkları taştan kurabiyelerimizle zamansızlaştırılmıştır , ki ilahlığımız şüpheye düşmesin demli demli çaylarda zaman eriyip gitmesin. ayrıca
Phobosta baharata ne hacet bekleyecek birinin olmasıdır gülmek