Her Şey Şüpheyle Başlar


Esin Hanım, Simba’nın eve erken dönmesine şaşırmıştı. Tam onu kucağına alıp beynindeki çipi çıkarmak için hazırlanıyordu ki aniden kapı çaldı. Gelen amcası Şerif idi.

Şerif, karanlık bir geçmişi olan bir insan kaçakçısı ve şehrin en önemli organ mafyalarından biriydi. Bu sebeple Esin Hanım onunla yıllardır görüşmüyordu ve ondan nefret ediyordu. Şerif bir derdinin olduğunu söyleyerek, içeri davet edilmeden giriverdi. Esin Hanım kızgındı. Bu adam yine tam işinin gücünün sırasında nereden çıkmıştı? Umarım eve aldım diye benim başımı da belaya sokmaz diye temenni ederek içeri geçti.

Şerifin derdi birkaç hafta önce ülkeye girmesini sağladığı bir tarihî eser kaçakçısının üzerinde taşıdığı Roma dönemine ait sikkelerdi. Bu tarihî eser kaçakçısı ülkeye girmeden önce sosyal medya üzerinden bir örgüt kurmuş ve ülkeden kaçılacağı sikkeleri örgütün her bir elemanına parça parça dağıtarak kaçırmayı planlamıştı.

Şerif de tarihi eser kaçakçılığında daha çok paranın olduğunu tespit edince bu örgütün her elemanını tespit edip öldürerek tarihî eserleri kendisi toplamanın derdine düşmüştür. Bilgisayar ve teknoloji konusunda iyi olduğu aklına gelince Esin'in kapısını çalmış ve bugün öldürdükleri örgüt mensuplarından birinin üzerinden çıkan telefonun içindeki bilgilere ulaşmasını istemektedir.

Esin bunu duyunca çılgına döner. Çok sinirlenir, bağırmaya başlar. Şerif bir eliyle onun ağzını kapatır ve tehdit etmeye başlar. Söylediklerini yapmazsa bilimsel çalışmaları için Simba’nın beynine çip taktığını polise söyleyeceğini, onu dava edeceğini belirterek tehdit eder. Hayvanlar üzerinden bilimsel deney yapmak ve çip takmak yasalara aykırı olduğu için Esin Hanım bunu herkesten saklamaktadır. Ama ne yazık ki amcası bu durumu bilerek silah olarak kullanmaktadır.

Esin cep telefonunun şifresini kırmayı ve bilgileri bilgisayara aktarıp yedeklemeyi kabul eder. Yarına hazırlayacağını söyleyerek Şerif amcasına gitmesini söyler. Nihayet kaldığı yerden çalışmaya devam edebilecektir. Simba’nın beynindeki çipi çıkararak görüntüleri bilgisayara aktardığındaysa gerçek anlamda bir şok geçilecektir. Birkaç kez başa sararak izler. İki mafya kılıklı adam arasındaki silah alışverişini görünce ve aniden patlayan silah sesini duyunca tüyleri diken diken olur. Ama onu asıl şaşırtan görüntü, silah patlama sesinden sonra ara sokaktaki harabe evden çıkan adamın cebinden düşürdüğü akşam güneşinde parlayan nesnedir.

Altından bir sikkeye benzeyen bu nesne onu inanılmaz şaşırtır ve kafasındaki soru işaretlerini artırır. Şerif’in anlattıklarını da düşününce kendi kendine “Acaba?” der.

İşte her şey bu şüpheyle başlar.