Bir yıkım güllesiyle enkaza çeviririz çiçekli bir bahçenin duvarlarını. Tam da pişmanlık hissine kapıldığımızı sanıp avunduğumuz, kendimizi içten içe kandırdığımız ancak hatalarımızı fütursuzca yinelediğimiz o anda… Ardından uzunca bir süre bir çıkış yolu arar dururuz bu enkazdan.