“Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz” sözünü şiar edinen Reis Bey eseri, merhamet ve suç arasındaki diyalektiğe odaklanmaktadır. Bir gencin suçsuz yere idam edilmesine yol açan bir karar verdiğini öğrendikten sonra değişim sürecine giren katı, acımasız ve elitist bakış açısına sahip bir hâkimin yaşamına odaklanan eser gerek ham hali gerekse de uyarlanmış film ve tiyatro çalışmalarıyla insani çerçevede oldukça etkili bir vurguya sahiptir.


Reis karakteri, modern yaşamın rasyonalite odaklı ve duyguları dışarıda bırakan bireyci insan tipolojisine denk düşmektedir. Reis Bey nitelik olarak Kant’ın ahlak felsefesinin bir örneğidir. Kant’a göre ahlaki olan her şey iyi değildir. Dolayısıyla ahlaklı olmak için merhamet gibi duygulara ihtiyaç yoktur. Akıl en iyi rehberdir (1). Aristoteles’e göreyse merhamet ideal bir toplumun önemli değerlerinden biridir. Yine Schopenhauer’e göre de insan yaşamını değerli kılacak olan ne felsefe ne de rasyonalizmdir, tüm bunların dışında ona göre anahtar olgu merhamettir (2).


Merhamet, sağlıklı bir toplumsal iletişimin olmaz ise olmazı ve empati olgusunun varlığı açısından en önemli değerdir. Ancak ne Kant kadar rasyonalizme yüklenmek ne de Aristo ve Schopenhauer gibi merhameti salt anahtar görmek doğru değildir. Dolayısıyla ne duyguları dışarıda bırakarak aklı baş role yerleştiren bir Reis Bey tiplemesi ne de eserin ikinci yarısından itibaren öne çıkan sadece merhamete odaklanmış bir Reis Bey karakteri, sağlıklı bir toplumsal yapı için doğru hareket noktası değildir. Çünkü günümüz toplumsalının temel problemlerinden biri, bireylerin rasyonalite ile birlikte merhameti de bir kenara bırakmış olmasıdır. Bireyi buna iten ise, neoliberalizmin yıkıcı rekabet ve tüketim nosyonlarıdır.


Walter Benjamin’in Son Bakışta Aşk isimli çalışmasında üzerinde durduğu gibi modern yaşamın kristalleştirdiği yaşamlarımız, eski samimiyetinden uzaklaşmıştır. Duygu ve duygusallık geride kalırken akıl ise satılabilirin ne olduğunu keşfetme mekanizmasına dönüşmüştür. Neoliberalizmin yıkıcı etkilerinin hissedilmeye başlandığı 2000 yılında Emile Cioran’ın kaleme aldığı Çürümenin Kitabı isimli çalışma toplumsal yapının tümüyle çürüdüğü realitesini ortaya koyarken, bu durum günümüz dijital toplumu içerisinde suyun yüzeyine çoktan çıkmıştır.


Twitter ve Instagram gibi yeni medya araçları ekseriyetle iki grup tarafından kullanılmaktadır. Bunlardan birincisi, tespitçilerdir. Bu grup ciddi tespitler yaparak toplumu bilgilendirme ya da kendi bilgilerini öne çıkarma eğilimindedir. İkinci grup ise alaycı kuşlardır. Bu tabakaya göre de toplumda meydana gelen her olay ve olgu bir oyuna dönüşebilir. Bu grubun üyelerinin paylaşımlarının içeriğini eğlence odaklı komik bakış açıları ve caps ismindeki fotoğraflı iletiler oluşturmaktadır. Dolayısıyla dijital ortamlar, ya salt aklı ya da güldürüyü merkeze yerleştirirken akıl ve merhametin birbirlerine olan uzaklıklarını arttırmaktadır.


Oysa demokrasinin işlerliği için hem rasyonalite yani akıl hem de sağduyu elzemdir. Merhameti dışarıda bırakmış Kant odaklı bir rasyonalizm “kötülüğü sıradanlaştırabilir” ve mutlak determinist bakış açısını hortlatabilir buna karşın aklı dışarıda bırakan bir merhamet olgusu da toplumsalın bilimsel gerçeklikten uzaklaşmasına neden olabilir. Bu noktada da katı laisist bir deneyim tekrarlanabilir. Bu yüzden tüm toplumsal kurum, grup ve yapıların merhamet ile aklı bir araya getirebilecek bir kamuoyunun oluşmasına yönelik adımlar atması önemlidir. Karşılıklı empati ilkesine dayanarak, bilimi dışarıda bırakmayarak ve sağduyudan da vazgeçmeyerek ötekileştirici tümdengelimleri bir kenara bırakmak gerekmektedir. Bunun en önemli formülü ise çok boyutlu ve nitelikli bir toplumsal eğitim reformundan geçmektedir. Günümüzde kısa zaman içerisinde yaşanan tüm olaylar, toplumsal krizlerin kaynağının ekonomik ve teknolojik zayıflık olmadığını aksine bu zayıflıkların nedenlere bağlı sonuçlar olduğunu göstermedi mi? Asıl sorunun kalitesiz eğitim ve akılcı bir duyarlılık yetersizliği olduğunu göremezsek, aydınlanamayız.


Kaynakça

(1) Kant I. (1998). Groundwork of the metaphysical of morals. Çev.: Mary Gregor. New York: Cambridge University Press, s.12.

(2) Stanford Encyclopedia of Philosophy. Erişim: https://plato.stanford.edu/entries/schopenhauer/#2 Erişim tarihi: 21.09.2019

Yararlanılan Kaynaklar

Benjamin, W. (2014) Son Bakışta Aşk. (Çev., Nurdan Gürbilek), İstanbul: Metis Yayıncılık.

Cioran, E., M. (2016). Çürümenin Kitabı. (Çev., Haldun Bayri), İstanbul: Metis Yayıncılık.

Kısakürek, N. (1960). Reis Bey. İstanbul: Büyük Doğu Yayınları

Moroğlu, A. (Yapımcı) & Uçakan, M. (Yönetmen). (1988). Reis Bey [Sinema Filmi]. Türkiye: Moroğlu Film.