Bu arada konuyu anlatmadan önce hassas içerikleri söylüyorum:

Yakalanma sahnesi çok fazla var.

Hayallerden korkan insanlar için: başka dünyalara kapı açan, hayal kurdurtan ve hayal kırıklığına uğratan sahneler var.

Hayvanseverlerin kötü etkileneceği sahneler var.

Romantizmden korkan insanlar için: karakter romantik bir film açmış ve filmde bol keseden atan bir romantik figür var, bir de romantizmin sömürülme sahnesi var.

Hiyerarşiden korkanlar için: idol alma olayları, pis hiyerarşik entrikalar var; aileler yüzünden hayallerin hafife alınması, geciktirilmesi var.

Filmi izlemeden önce bunu mutlaka değerlendirin.

Şimdi öbür şeylere geçiyorum:

Işıklandırmalarda, sakinleştirme, odaklama, heyecan, odaklamama kısmını çok iyi ayarlamışlar. Pixar'ın kendini bu konuda geliştirdiğini düşünüyorum.

Bu arada ortada şöyle bir sıkıntı var ki film fantastik de değil, aşırı fantastik ve repliklerinde bazı mantık hataları var gibi.

*Spoiler içerebilir.*

Mesela fare, hem Fransızca biliyor, aslında farelerin Fransızca bilmesinde sıkıntı yok, mümkün, ileri zamanlarda olabilecek bir şey ama sıkıntı şurada, fare; kısa bir zamanda, kağıtlarda yazan şeylerin, Fransızların konuşma sesleriyle bir alakası olduğunu anlayabiliyor, hem de hiçbir eğitim almadan ve sonra da bir insanla konuşmaya kalkınca sadece kafa sallıyor, onun el kol hareketlerini kontrol ediyor, falan. Saçlarını tutarak kontrol etme kısmına çok takılmadım çünkü o fantastik dünya, alternatif evren olarak düşünülebilir. Ki farelerin büyü yaptığı veya başka bir şey açıklanmamış. Bunu geçtim, fare uzaktan çok sesi çıkmayabilir ama adamın kulağına yaklaşarak bağırabilir ve adam sesleri duyabilir o zaman ya da o kadar insani bir fare ya, üstüne sesini kalınlaştırıp insanın anlamasını sağlayamaz mıydı? İşte bunlar havada kaldı. Bir de farenin televizyondaki baharatları Fransızca isimleriyle tanıyabilmesi var ve hepsini tanıyor hayvan o kadar kısa sürede, hem de eğitimsiz. Bunun hem görsel hem de işitsel zekası var, faredeki IQ bizimkinden daha yüksek yani, bu da filme fantastik film demek için başka bir neden. Yani film boşuna fantastik adıyla anılmamış ancak insanlar "fantastik dünyada her şey olabilir" demekten, filmin neden fantastik olduğunu incelemeyi unutmuşlar. Bu arada farenin bir tek kendisi değil, babası da çok zeki, hayvan geçmişi hesaplayabiliyor ve çıkarım yapabiliyor ve bunu örneklendirip oğluna canlı örnek gösterebiliyor. Üstelik farelerin hepsi çok zeki ve dilleri de Fransa'nın insanlarınınki kadar gelişmiş bir dil, müzik bile yapabiliyorlar. Sıkıntı şurada: hani rekabet, kapitalizm var ya... o zaman o binaların nasıl o kadar düşük katları olduğunu anlayamadım, ki bahsettiğimiz yer, restoran ve çevresi. Ne bileyim, gücün büyüsünden dolayı bozulmuş olan insanların bu kadar mütevazı bir yerde olmaları pek kafamda oturmadı. Tamam, restoranın ambiyansı yine pahalı duruyor ama bu işin içinde bir iş var, adam milyonlarca televizyona çıkıyordu, mükemmeliyetçi olduğu için bile olsa yani, neden değişmeyen tek şeyi yemek konusundaki mükemmeliyetçiliği değil? Bunu bana ancak mobilyalardaki pahalılık açıklayabilir işte. Havada kaldı demiyorum ama anlamakta zorlanmıştım ilk başlarda. Yine de... ne kadar insanların değişik yemeklere alışık olması, farelerin çok zeki olduğu bize alternatif evreni anlatsa da, ya da geleceği... o kapitalist dünyada binaların ne kadar küçük olduğunu açıklayacak bir şey bulamıyorum, çünkü Fransa, günümüz Fransa'sı gibi duruyor. Bir de şöyle bir mantık hatası var, herkesi hayvanlardan nefret ediyor olarak yapmışlar, restorandakileri bile, her şey o kadar gelişti ya, bir tanesi de hayvansever değil miydi? Tamam, bu fare, ama Fransızların kaptığı hastalıklar geçmişteydi ve geçmiş geçmişte kaldı ve heyecan arayan, inekleyen insanların fare kovalaması ya çelişkidir ya da ikiyüzlülük. Şimdi diyeceksiniz ki "ne var bunda?" Ben de diyeceğim ki fareden kaçmak için ortalığı dağıttılar, herkes mi fobik olur? Bu imkansız! Fazla yükselirken aklıma şunlar geldi: fakirlikten gelen beyaz yakalılar. İşte bu bütün olayı açıklar, bu insanlar heves için bir kerecik gelmiş böyle insanlar olabilir; dışarıdakilerin hiç restorana girmemiş olma ihtimalleri de var. Binalar da şöyle aklıma geldi ve çevre, insanlar nostalji manyağı olmuş çünkü şimdi bile nostalji dalgası üstümüze üstümüze geliyor, yani böyle bir şey mümkün, bu da restoranın çevresindeki binalar için bir açıklama.

Yalnız... Uydursam da oturtamadığım bazı şeyler var, onlar da şu: fareler bizden daha doğal yaşamış ve önümüzdeki yakın gelecekte bile birçok insan, ateşe dayanıklılığı elde edemeyecekken o delicesine kızan tavada fare nasıl durabildi? Fareler, kapana karşı bile dayanıksızken bu fizik kurallarında ikilik yaratacak olay kesinlikle sorgulanmalı. Bu, filmin öbür kısımlarında da maalesef ima bile edilmemiş durumda.

Hatta benim uydurduğum yorumlar bile filmde ima edilmemiş durumda. Tek görebildiğim şey, televizyon, eski televizyon gibi görünen yeni televizyon olabilir ancak bunu Pixar bilerek mi düşünmüş, yoksa onlar bunu yanlışlıkla yaptı da ben mi kafamda bir şeyler kuruyorum, bu hâlâ tartışılır.

Neyse, uydur uydur ebe gümeci, bazı replikler konusunda uydura uydura rahatladım. Bunu yapabildim çünkü dünyanın binbir türlü hâli var, yani her şeyi tahmin edebiliyorsun.

Ve umarım Pixar'da bu filmi yapanları aşacak kadar derin düşünmemişimdir.

Ha, bir de verdikleri umutlara bakalım, insanlarla fareler arasında iletişim gelecekte mümkün ama bunun Fransa gibi yerlerde biraz daha gecikebileceğini düşünüyorum.

Bu arada filmin yorumunu Fransızlar daha iyi yapabilir çünkü Fransa'daki siyaset ve zooloji olaylarını benden iyi Fransızlar bilir, ben ne kadar yorum yapsam da Türk kafasıyla yorum yapıyor olarak kalacağım, Fransa'da kalmayan insan Fransız gibi düşünemez. Ve bu konuda size üzücü bir haber vermek istiyorum, film kadrosunda ön plana çıkanlar, yönetmenler ve müzisyen ve bunlar bilin bakalım nereli? Yönetmenlerden biri İngiliz, öbürü de Amerikalı! Üstelik müzisyenleri de İtalyan! Irkçı durabilirim ama coğrafya kaderdir.

Şimdi, filmin kadrosuna iyice bakacağım, umarım Fransızlardan yardım almışlardır da bunların hiçbirinin havada kalmadığına ikna olabilirim.

Bu arada mutlu sonları çok da mantıksız bitmedi, daha saçma bir mutlu son bekliyordum. Bir de ileri dakikalarda gücü elde eden karakterin şımarması bence olabilecek bir ihtimaldi, o da hiç saçma değildi. Yani son 30 dakikadaki repliklerden memnun kaldım. Memnun kalmadığım tek kısım şu, pişirme konusunda fareler arasında mükemmel bir organizasyon vardı, hem de gerçekten dört dörtlük demek istedim, sadece inanılmaz demek değil ki "sadece filmlerde olur" diyeceğimiz repliklerden bir tane daha bulmuş oluyoruz bunu görerek.

Gelin görün ki sonu o kadar saçma değildi, şikayet edildiler, dükkan kapatıldı ve yeni bir dükkan açmak zorunda kaldılar.