I

dev ağaçlar da devrilir

yüzyıllık dikliğini terk eder

bir ağacın devrilmişliği

omuz omuza yangınlar doğurur


ıslanmadıkları yağmura itiraz etmeyen

bol yağışlı iklim sakinleri

ve

yedi renge açtıkları savaş

kim renklerle barış sağlayamaz


siyah mı siyah diller

eller

zihinlerindeki karayı

senin kırık beyazına bulaştırırlar

şehir grisine taparlar

imzasız sevişenlerden hoşlanmaz

talan edilmişini severler

güzel olanın



II

dünya duyulmayı bekliyor

döne döne pervane oldu

kinini diri tut diyor

çünkü hatırlamamak yaraları sarılmıyor


içinde ipini tuttuğun bir vahşi

öteki olmanın jilet gibi kestiği ince ip

cızzzzzzz

bırak o vahşiyi

bırak bırak

aynı diş izini taşıyanlara koşacak

ağlayacak

direnişler yeşertecek

sesine o eşsiz gürlüğü

yerleştirecek


adı kimliksizlik

yeri yurtsuzluk

aykırı güldüğünde

duvar duvar duvarlar

morlaştıran

kırmızılaştıran

sarartan

-bazen renkleri seviyorlar-


çok çocuk az aşk

denklemsizlik burada başlıyor

daha nerelerde başlıyor

sorma

bazı eşitsizliklerin tarifi yok

bazı eşitsizlerin var olma hakkı

-da yok

öyle diyor

uyuyanlar

-uykunun en büyük suçluluğu-



III

bir taşla iki kuş vurmak isteyenlere karşı

taşları toplayanlardık


soldurulmamış bakışlarından

çiğnenmemiş yüzlerinden

ayırt edeceğiz onları

ayırt edeceğiz ve

deleceğiz o bakışları

tüküreceğiz o yüzlere

damga damga damgalanacak

utanç alınlarında

onursuzlar sergisi

adını vereceğiz bu ayıklanmaya


bu trenin rayları artık

yan yana olmaya razı değil

değil değil değil

bir tren kaldıracağız

ve bir tren devireceğiz

vagon vagon delireceğiz

düdükler bu defa bizden yana

beyaz sessizliğini bozdu

kulak verin ona



fotoğraf: mehmet mercan