Sessizlik bir bilişin mutlak yanıtı duvarlarda

Gözlerimle süzülmüyor boşluk, sana ait diye

Ve çok olduğunu meçhullüğün meşhurluktan

Ve doğurmalarım fazlayken soluklarından 

Sevmen mecbur diye düşündüm kendini 

Bu mefkure ilik ilik girmese içime ben derdim 

Sanmak sanrılarla yer değiştirmese ben derdim 


Şimdi ellerim parçalasa aynaları tam şimdi

Gölgeleri yerden toplar mısın kırmızı da olsa

Bak siliniyorum damla damla hatta yazdıkça 

Bir şiir rehavet verir dersin ama değil işte

Hele mürekkep kandansa hiç değil


Kendini tanımadan kendini yazmak mümkün mü  

Yaşım sayı mıdır yoksa kara gözlerimin süzdüğü mü

Bir an bin andan üstünse o anda ölmek mümkün mü

Ben dediğim bu beden mi yoksa ruhumun bütünü mü


Bu kapının ardı olmadığını çok sonra görüşümdür 

Dayanacak duvarı, kilide sebebi, renge zahmeti yokmuş 

Yine de durmak gerekirse eşik keşfe müsaittir 

Keşke bana fısıldasa tokmaklar, bekleyen de mücahittir