Rehin alındım ama esiri olmadım malumun.
Briket evlerin yakıcı sıcağına küf kustum.
Unuttum adımı, söz gelimi bir laf uydurdum.
Birden açıldı mahşerin kapıları, aklıma vuruldu koşum!
Tutmadın beni, daldım içeri.
Önce öptüm sonra alnıma götürdüm asırlık seccadeni.
Ellerini göğe yükseltip ettiğin duanın harcı değilim.
Bilmezsin sokakların yüksek duvarlarının sen yürürken sendelediğini.
Mor sümbüller açmış, gördüysen kokla, koparma, sar gövdeni.
Acı sözlerinle kazdın içimdeki bahçeyi.
Eski ve yabanıl ne varsa şimdi bende vezir.
Senin od düştüğün yerde acemi aşıklar misafir.
İflah olan bizden değildir, uslanan kâfir.
Yüklen bohçamı, yoksa haykırır muharrir.
Durdane Akdoğan
2021-06-19T00:42:47+03:00Teşekkürler kıymetli yorumlarınız ve beğenileriniz için.
Emir Agit Aydemir
2021-06-18T19:02:35+03:00gerçekten çok güzel bir şiirdi, özellikle bu cümle harikaydı: "Ellerini göğe yükseltip ettiğin duanın harcı değilim." kaleminize sağlık hocam.