bilinir örtü birkaç yıl daha

kırıntıları toplayacak

kırıntılar altlarına

bir rab oturmuş sanacak


kardeşine bakınca da yabancı o yaşı.

sarılarıma çekiyor benim

açılmaktan kavrulmuş olan sarılarıma.

aynı son ayırdığım saça ışık gelmesi gibi

son ayırdığım saça ışık.

aramdaki boşluğu avuçlayan alınış sesiyle,

birlikte uyuyamıyorlar


tabelaların o sürekli sabit yorgunluğuna da değmeden

hızı olmayan çiçekler kendini kahverengi görüyor

çekiştirdiğim geceyi saçıma uzattığımda

çok oturmuyor.