İçimi çıkarıp, kafamı yarıp, şehri yakıp, bedenimden istifa edesim var. Bir çığlıkla her şeyi parçalayasım, hiçbir şey düşünmeden duygusuz olasım, ruh gibi etrafta dolaşıp kimseyi duymayasım, hiçbir şeyi takmayasım var.

Öyle ki haykırmak istiyorum. Öyle ki her şeye tepkisiz kalıp susmak, kimseyi duymadan, kimseyle konuşmadan dolaşmak istiyorum.

Sessiz kuytu bir köşede durup, karanlıklara gömülüp, saatlerce öylece durasım var. Gözlerime karalar çalıp, kapşonumu kafama geçirip, siyahlara bürünüp boş sokaklarda kulağımda kulaklıkla dolaşasım var.

Çünkü biliyorum; beni ne duyan ne de dinleyen var. O yüzden taşıdığım şu beden denen yükten kurtulup, bu evrenden çekip gidesim var. Hiçbirinizle vedalaşmadan sessizliğe gömülesim var. Belki konuşmadan bir şeyleri anlatarak rahatlayasım var. Gömülüp karanlıklara sadece kendimle konuşasım var çünkü sıkılıyorum insanlardan, yalancılardan. Durdurmak istiyorum zamanı, gecede kalasım var. Konuşmamak çok güzel. İnsanlara bakmak, acizliklerini görmek, mükemmel dediğin insanda bile eksiklik görmek...

O yüzden insanlara sadece bakasım var. Bazen var gücümle bağırasım, insanların suratına haykırıp haksız olduklarını söyleyesim var.

Aslında sadece beni bana bırakın, yalnız kalasım var.