Gece bir hırçın rüzgar 

Ağaçların üstünde kalan son sarı yaprakları da aldı götürdü

Yağmur sokakları döve döve kara bulutlardan yere savrula savrula yağdı durdu

Sabaha ne dalda yaprak ne bulutta derman kalmıştı 

Hayat her zaman ki telaşında güne başlamış trenden inen  kalabalığa binecek olanların koşturması karışıyor

Kediler kaldırımlar arası gidip gelip paylarına düşecek bir lokma peşinde

Gök yavaştan aydınlanmaya başlamış

 güneş kollarını aşağı uzatmış bulutları yarıp o güzelim renklerini denizin üzerine hafifçe bırakmaya girişmiş 

Martılar öbek öbek ,denizin üzerinde sanki sonsuzluk işareti çizmeye başlamış inip kalkıyorlar kargalar da onlara eşlik ederek

Derken o kulakları çınlatan siren sesi duyuluyor 

Yüreği burkuluyor kadının , sirenle birlikte deniz dümdüz kalıyor rüzgar duruyor ağaçlar kıpırtısız. Griliği yırtmaya çalışan aceleci bulutlar donup kalıyor sokakta ki kadınlı erkekli telaşlı kalabalık taş kesiyor.

Martılar kargalar susuyor dallara konuyor 

Herşey herkes kıpırtısız kalıyor 

Saat 09.05

Bir ölümsüzün aramızdan ayrıldığı saat

Sadece kadının gözünden akan yaşlar kıpırtılı 

Duran hayata karşılık yanaklarından süzülüyor soğuğa karışıyor 

Hiç tanımadığı görmediği bilmediği birini seviyor sonsuz saygı ile….