Düşüncelerimiz eylemlerin kökü değilse tüm yaptıklarımız rüzgarla birlikte savrulmaya bağlı değil mi?

Hayatta hep istikrardan bahsedilir. İstikrar varsa başarının olası olduğundan, riskin en az olduğundan. Bu istikrarlı eyleme baktığımda ise düşüncenin çok rol oynamadığını görüyorum. Hatta düşünce devreye girdiğinde istikrarın bozulduğunu. Bu durumda düşüncesiz eylem; savrulup gitmek değil, daha stabil bir eylem doğuruyor.


Yaşadıklarımız kararsızlığımızla geçen zamanlar mıdır?

Yaşadıklarımızın kararsızlık ürünü olduğunu düşünüyorum. Seçme şansımızın olduğu birçok olası durum var. Bu olası durumlardan birini seçtiğimiz zaman daha farklı durumlar ortaya çıkıyor. Karar vermek benim için sonuçlanmış bir biçim. Fakat hiçbir zaman tamamen sonuçlanamıyoruz. Her yaptığımız yeni düşünce, yeni olay birçok yeni kavram doğuruyor ve sürekli bir memnun olamama durumu içerisinde olunca aslında tatminsizlik yaşamımızın kararsız eylemler bütünü olduğunu gösteriyor.


Yapamadıklarımızın sebebi düşüncelerimizin korkusu mu?

Düşüncelerimizin korkusu benim için bir zayıflık durumunu ortaya koyuyor, kendimiz için zor olan bir eylemi gerçekleştirmek olası sonuçlar, düşünceler, korkulardan sıyrılarak mümkün olabilir.

Bazen düşüncelerimiz kendilerinin varlığını ispatlarcasına varlıklarını ortaya koyuyorlar. Mantıklı mantıksız herhangi bir eylemi gerçekleştirmek asıl amacımızsa üstüne çok düşünmemek gerektiğini düşünüyorum.

En az düşünceyle gerçekleştirilen eylemlerin en doğru eylemler olduğunu düşünüyorum.