Renkli giysileri.

Çorapsız ayakları.

Ürkek gözleri.

Dünyayı sorguluyor daha o yaşında.

Herkes oturuyor bir o ayakta.

Zannımca kirlenir diye korkuyor.

Öylece duruyor.

Elindeki poşeti yere koyuyor.

Çöküyor sakince poşetin üzerine.

Gözlerinden akan yaş iz etmiş pasaklı yanaklarına.

Kirpikleri ok gibi.

Kiraz dudaklarını ıslatıp duruyor.

Minik elleri dizlerinde.

Avuçları dünya kadar pis.

Ama tertemiz sabi.

Hor görülüp hırpalanmış ufak bedeni.

Gözleri başka bir gözden hep kaçmış.

Yargılarlar, sorgusuz idam ederler gözleriyle.

Ürkek bedenini soğuk sarmış.

Terlikler büyük ayağına.

Dünyanın yükü fazla.

Ya eksik kalmış.

Ya fazlalık taşırmış.

Geceleri yıldız sayar.

Koyun güdermiş.

Gözleri ağırlaşınca mırıldanırmış.

En güzel düşlerini

Sonra ,temiz bi uyku.

Pis Dünya’nın leş insanları arasında.