O'na, anısına
I.
Dünya da ölümü denemiştir de bana/ dünya kanseri denemiştir
söz kesimlerini gözyaşıyla, sabah ışıklarını korkuyla
açıkla bize attığı tokadı, attığın adımları kırdığını açıkla
nefesimi kesen zamanı çarpıp gideceğim yoksa
merak duymayacağım uzak seslere, her şey iğne olacak
haberler kadar anlamsız kalacak, konuşmak kadar anlamsız
cenaze evlerine bir ayakkabı daha ekleyen hayat
yağmur yağacak ve çamur olacak bıraktığım çiçek
yazık değil mi tanrım, ekip biçtiğim temiz rüzgara
dönmem mi gerek yine yalnız kaldığım odalara
dünya denememiş çocuk parklarını anılarımla anladım
biz çakış taşlarını elden ele bırakmaya, o atmaya istekli
belki inanırdım yeryüzünün lanet olmadığına/ yaşasaydı
üzümün ekşisiyle, suyun tarihiyle her şeye kırgınım
sen yoksun; gerçeğimiz rüya oldu artık, buna hiç inanmazdım
taşıdığın ad artık bir toprakta yatıyor bunu hiç kavrayamadım