onlar suratımıza tükürürken bol balgamlı yapamazsınları
ve savururken nefretle bilenmiş tuj bıçakalarını
biz, sırtımız çimde, gözlerimizi bulutlara kırpıştırırdık
bizim kalabalıklarımız bile yalnızken
onlar sahte kalabalıklarında yalnızlık türküsü söyledi
biz kendimizden bile acizce merhamet dilenirken
onlar altın rütbelerin
âciz ruhlarıyla yamaladı