Kocaman, ıssız sahil...

Güneş vuran taşlar kıyıya yavaşça sokulan dalgalar ile ahenkli sesler çıkarıyor, kendi aralarında minik minik kıpırdanıyor.

Sanki bir bekledikleri var da gelişine hazırlanır gibi.

Bir kadın, dimdik duruşlu...Kendinden emin adımlarla aldığı kararlar, yaşamında gökkuşağı gibi çevreliyor onu.

Sabah hafif nemli, serin yürüdüğü yol onu sahile ulaştırıyor. Sakinlikle yaklaşıyor içlerinde tarifsiz heyecanla kıpır kıpır oynaşan minik taşlara, üzerlerinde yumuşak adımlar atıyor.

Taşlar kadına ulaşmak, gözüne girmek için birbirleriyle yarışmaktalar adeta.

Ama onun aradığı sadece biri. Sonra yavaşça selamlaşıyorlar. Kadın eğilip yerden kaldırıyor, avucunun içine konduruyor kalp şeklindeki sevgi yüklü taşı.

Hep aradığı, bulduğu ancak ona uymayan. 

Nice taşlar bulmuş sahilde, uymayanı telaşa getirmeden yoluna geri bırakmış.

Zaman içinde ve o kadar kalabalık arasında nasıl arayacağını, nasıl bakacağını öğrenmiş. 

Kalbi alıyor, sıkıca kapatıyor avuçlarının içinde. Buldum diyor yoluma ışık olacak.