gri soluk günler ve yaşamın içindeki renkli eller.

sessiz kelebekler ve seslerin en güzel tınısını veren kırmızı güller.

ama benim her şeyim.

her şeyim işte.

kırmızıyı severim ben ateşten. maviyi solurum belki güneşten.

uzakların sesini getirdim sana küçük kımıldanışlarla

ve sevmedim siyahı hiç karanlıktan.

nerdeyim ben. adımla yaşıyorum.

kimi gördün sen?

göremediklerinin toplamıyım ben..

uzak dur diyen sesi uzaktan duy.

adrenalin, kalp çarpıntıları ve göz bebeklerindeki fluyum ben.

ben’li cümlelere uzağım ki..

işte her şeyim ben.

neşe, yüksek kahkaha ve çığlıklar..

avanak eller

yolları kaybolan ayaklar ve ona rehber olan bacaklar..

her şeyin içindeki hiçliğim ben.

beynim infilak ederken düşüncelerimi okumaya çalışan sen,

sessizliği yüzüme çarpan ama sürekli konuşan sen

zaman hızlı ve yavaş..

anlatılan hikayeler ve masallar gibi..

sahi hangi rüyamın kahramanısın sen?

bana sıkı çok sıkı sarılmıştın ve ben cansız bi heykeldim o zamanlar..

sonunda kollarında paramparça olmuştum.

başımda hangi duayı okumuştun. sen