Gel otur Saim, dikilme başımda. Daha önceki konuşmalarımızdan birinde, hatırlar mısın bilmem, kendine yük olmaktan vazgeç demiştin. Başta kızdım sana, ne biliyor ki dedim. Şimdi şimdi hak veriyorum. Galiba Saim, ben yaşamanın nasıl hafifletileceğini pek bilemiyorum. Bakma öyle garip garip gel otur. Haklısın diyorum, çok duyamazsın ağzımdan.
Küçük bi' ev diyorum Saim, dağ tepesinde, bahçesinde sebze meyve... Hayır yahu, niye sıkılayım! Seni almayayım yanıma iyisi mi, rahat ederim.