Ben salı pazarı yolunda öğrendim el ele tutuşmayı

Eve giden yolda evimi özlemeyi

Babaannemin cebinden yedim en güzel fıstıkları

Dedem öğretti talaş’ını hayatın

Çamurdan hayallerim güneşte çatladı

Yıldız tozu içtim kayısıların yanında çatıda

Ben işte o gün sevdalandım aya

Çekirgelerden dinledim türküsünü gecenin

İpe bağlayıp elektrik tellerine fırlattım üzüntülerimi 

Ben menekşelerden öğrendim pencere kenarında beklemeyi

Tek ayağımda terlikle kapıda karşıladım hasretlerimi

Dut ağacından salıncaklarda uğurladım sevdiklerimi 

Ben hiç binmedim dört tekerlekli bisiklete 

Değsin istedim ayaklarım yere 

Kabuklandıkça kalbim söküp attım yaralarımı 

İlk dişimi kendim çektim

İstemedim kimse acıtsın canımı 

Ben en çok o zaman ağladım

Sonra kaküller kestim kapatsın gözlerimi