Selma ile yeni tanıştığımız zamanlarda yaşıtımız insanlar birbirine "senden güzel hediye olamaz" gibi anlamlara gelsin diye muhtelif şekil ve ebatlarda aynalar hediye etmekteydi. Fikri beğenip beğenmediğini sorgulama fırsatı bile bulamadan içimin güzel sesi "Bi' ayna insanın belki de en zor kabul edeceği hediyedir, tabii ona baktığında içini görebilecek kalp gözü varsa..." demişti. Doğru demişti. Bi' ayna yansıması... Orada insanın kendi gözlerinin içine bakarken aklından geçenler en büyük cezalardan ağır veya en yüce aflardan merhametli olabilir. Bu sürpriz seyahatle neden buraya gelip neden bu aynanın karşısında durduğumuzu Selma da benim gibi çok iyi biliyordu. Öyle sustuk oturduk uzunca süre. Çıktığımızda kar vardı dışarda, yine suskun yürüdük.