Güçlü durduğumu nasıl düşünebilirim?

Yine de sarılıyorum kendime tam da vazgeçmişken. Mutlu olmaktan daha çok hissetmeyi bu kadar isterken. Mutluluk yanımda bile olsa o zorluğu yaşamadan onu göremeyeceğimi biliyorum... Olmasını istediklerimizden vazgeçince bizi bulmasından mı bu kadar yaşananlar? Kapatıyorum gözlerimi karanlıkta en derinlere batıyorum. Kendime bile yakın değilken yakınlığı tartışıyorum. Nasıl? diye diye sürekli kendimle tartışıyorum. Bazen ağlıyorum cevap bulamıyorum bazen sadece bırakıyorum. Kendi kabuğuma çekiliyorum. Kaplumbağaların yavaşlığından şikayet edilen bu dünyada yalnızlığımıza çekildiğimizde de işler pek farklı olmuyor.

Gözlerimi kapatıp kaçmaya çalışıyorum. Orada iyi olduğumu biliyorum. Hissedebildigim kadar çok fazla duygu balonunu içinde uçtum. Belli noktada o kadar çok uçtum ki patladığında yere çakıldım. Çakıldığım yerlerden bana hatırlatacağı hislerle ayrıldım. İlkleri çok yaşadım. Acı versede kabullendim. Kaçışların aslında bir savunma olduğunu görünce koşmaktan vazgeçtim. Yürüyorum ve eşlik edenlerle devam ediyorum.