Hakikate vardın mı durulur bilirsin sular

Varmadın mı?

Vurulur sardunyalar


Tuz biber kekik limon

Bunlarsız bir düş, geleceğe ince bir perçem


Biraz gül biraz sevin biraz ağla

Çokça ağla başıboş her kabrin kalbini dağla


Tornalarda kağıt çeken ince telaşlı çocuklar

Maskesizliğin kahrıyla gizlenemeyen kahramanlar

Ah nasıl süperim

Ah nasıl süpersin

Ah nasıl süpürsün bunca yükü eşkıyalar


İşte böyle sevin

İşte böyle gün açmamışken daha

Bir çiçeğin günaçılsın diye döktüğü yaşlar

Boyuna upuzun, upuzun sardunyalar


Ben kasım sen nisan

Ben kasım sen nisan, bırak da onlar

Taze delirmiş bir kısrak gibi yanılsınlar

Yenilmişler ve bükülmüşler kadar

Salatanın içine iri iri doğranmış sardunyalar


Bak şimdi üzülsen

Bak şimdi sen ortalık yerde cart diye üzülsen

Biri ezer hatrını

Biri gölde kum, çölde deniz, efkarda bir haziran

Uyan artık lütfen uyan

Yüzün gözün görünmüyor sardunyadan