En kasvetli çağların gölgesinde çiçek açıp
Aynı ağacın gölgesine gömülen
Yani en karanlık vakitlerinde gündüzün ve günün
Yani bin acıyı tek bir ömre sığdırıp
Karalar bağlanacağı vakitlerde
Başlarına kara örtü bağlamakla yetinen kadınların
Kederini ensesinde toplayan kızlarının öyküsüdür bu
Kimi ojeli, kimi nasırlı, kimi kara, kimi kuru ellerce bilmem kaç yıl örülüp
Ucuna bir kırmızı toka iliştirilerek tutturulan
Çözülmesin diye sıkı dolanıp sımsıkı tembihlenen
Kaderli ellerin şefkatinden sıyrılıp
Kederli evlere uçmaya meyleden
Kimi uçan, kimi düşen, kimi ölüp kimi kalan
Ve fakat hepsi yaralı kanadından ya düşünden
Düşlerinden dizüstü düşüp kan kırmızı kanadığından değil dizleri
En yakınlarında bir yerlerde
Bir başka el ya da ellerce gerilen
Mutlak bir sapan marifetiyle
Bundandır tek bir siyah kalmayıncaya dek Beyazlayan saçlarda bile
Yalnız bir tel kırmızının
Yerini başka hiçbir renge bırakmaksızın kalışı
Çünkü yaralılar unutsalar da yaralarını
Bazı yaralar iyileşmezler yıllarla
Dokuz on yaşlarında
Yani erkekliğe adım attığı günden bu yana
Başında bir kalabalık ve çokça göz tarafından
İzlenmekten hoşnut olmayanların
Bu anlamsız ve çirkin hatırayı çocukluğunda bırakıp da
Bir ömür ulaşabildiği her yüksek ve tepeden
İzlemeye hak gördüğü kadınların hikayesidir bu
Kalem tutmayı bilmediği çağlarda bir eli tutup
Okumayı söker sökmez kilidi kendinden menkul bir deftere
Daha adını koyacak kelimelerle bile tanışmamışken henüz
Kalbinde yeni tanıştığı ne varsa damla damla döktüğü her şey yüzünden
Yüzünde annesinin sabah saçlarını ören ellerinin
Kıpkızıl yansımasını birkaç damlayla sulayıp büyüten
Yedi yaşında başlayıp
Hayat boyu koparıp atamadığı bu sarmaşıkla
Altmışında kendini asan kadınların şiiridir bu
Haşim
2021-12-23T18:12:07+03:00Mücahit hocam bu zarif yorumunuz için sonsuz teşekkürler. Eksik olmayınız... :)
Seniya Burçak
2021-12-22T23:36:42+03:00👏🏽👏🏽