“Zamansız” kelimesi düştü aklıma bu sabah. Zamansız şarkılardan Living Next Door to Alice, zamansız kitaplardan Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği, zamansız binalardan gemi ev.

1991’den beri Ankara’da yaşıyor olmama ve gemi ev, evime yakın bir semtte olmasına rağmen, çok uzun zaman bu apartmanı görmediğimi fark ettim dün önünden geçerken ve “Sen hala burada mısın?” dedi iç sesim eve doğru. Adı gemi ev ama kendisi bir apartman aslında. 70’lerde çocukluğumun üç ya da dört yılı yine Ankara’da geçmişti. Hoşdere Caddesi üzerinde kuzenimin ailesiyle yaşadığı evine sık sık gelirdik. O zamanlar kocaman, heybetli, nasıl desem istisnai bir yapıydı benim çocuk gözümde. Kuzenimin ailesinin yaşadığı apartmanın tam karşı köşesine denk geliyordu gemi ev. Etrafında boş alanlar vardı o zamanlar, iyice dikkat çekiyordu, hani sanki deniz olsa yüzüp gidecek gibi bir gemi formu olan bir apartmandı burası. Dün yürüyerek önünden geçerken durdum, uzun uzun baktım. Eskimiş sıvaları dökülmüş etrafı bina dolmuş küçücük, minicik kalmış bizim koca gemi ev. Yaşam belirtisi var mı diye baktım, var gibi geldi. Eskimiş ama yine de bakımlı bir eskilik sanki.

Karakteri olan binaları, hikayesi olan mahalleleri çok bilgece, çok sıra dışı buluyorum. Yaşam tarzı önemli, yaşama anlam katan, felsefe katan bir şey.

Metin Akpınar’ın bir konuşmasına rastladım dün bir yerlerde. O da zamansızdır.🙂 Neyse, diyordu ki, ahlak ve etik farklı kavramlardır. Ahlak biraz rahmanidir. Etik ise dinden etkilenmeyen ahlaktır. Etik kelimesini neden sevdiğimi düşündürttü bana.

Bu sabahın erken saatlerinde biraz kendimi gözlemlemeyi düşündüm bir de. Yakın çevremizdeki on kişi, kendi tavrımızın aynasıymış ya da özeti ya da gerçek formu. Onlara bak ve kendini gör diyor yani. Gerçek kimliğimi böyle de görebilecek olmam biraz telaşlandırdı beni. Telaşlanmaya meylim olduğundan değil. Nasıl bir bağ çıkar oradan, bilemediğimden. Bilemediklerime mesafeli yaklaştığımdan.

"Cebinde iki not taşıyacaksın. Birinde: "Dünyanın merkezi sensin." diğerinde: "Bir hiçsin." yazacak. Kendini bulunmaz Hint kumaşı sanmaya başladığında ikincisini, yaşadığın hayattan zevk almamaya başladığında ise birinci notu okuyacaksın..."

Kim yazmış bilmiyorum, yıllar önce defterime not almışım.

Dinlemek, kararlı ve anlamlı bir eylem. Kalpler hep dinlemediğimiz için kırık.

Hayatta neyin peşinde gitmeye değer? Bunu biraz düşünmeli bugün.

04.30'da uyanmak böyle bir şey. Herkes uyurken, sen güne çoktan başlamış biraz okumuş biraz düşünmüş biraz meditasyon yapmış biraz bedensel çalışmalar yapmış, ilk kahveni de içmiş oluyorsun.

Sevgi ve minnet enerjisi güne gülümsesin.