Hep aşka mı yazılır şiirler

Aşksızlığa da yazılmaz mı Sayın Gölge? 

Ben miyim bu gördüğüm,

Yoksa bir başkası mı benden öte?

Bu ıslak, kokmuş ipteki kördüğüm

Çözülür mü sen benimle yan yana yürüdüğünde


Acı biber mi daha acı yoksa yüreğindeki yokluk mu diye sorsam 

Hiç acı biber tatmamış çocuklara

Yanlış bir anket olur bu 

Sen bana aynı soruyu sorsan Sayın Gölge,

Çocuklardan farkım 

Yürekteki varlığın nasıl bir şey olduğunu bilmemem olur 

İnsan çocukken 

Hiç olmayan bir şeyin yokluğunu hissetmez de

Büyüyünce nasıl olur da böyle derinden hisseder, ne değişir?

Yokluk, nasıl bu kadar var olabilir?

Yokluk, acı biberden daha acıdır Sayın Gölge.


Önceden hiç sevmezdim matematiği 

On kere onu sığdırmışlar da çarpım tablosuna 

Sevdiğim insan kere ben kaç ederim yazmamışlar diye 

Meğersem değeri matematikte yokmuş Sayın Gölge 

Matematik küçük hesaplamalar işiymiş

Sevgide hesaplama olmazmış Sayın Gölge

Sonsuza kadar giden sayıların birinde 

Çocuklarla oyun oynuyoruzdur belki biz de


Her şeyi içimden geldiği gibi yazıyorum 

Yapmaya gücüm yetmiyor bari yazayım diyorum 

Ama bazıları şiir kapalı kutu olmalı diyor Sayın Gölge

Artık devir, kutuyu açmaya çalışıp saklayanların değil 

İçinde kötü bir şey vardır diye atanların devri 

Ben kutumu hislerini söyleyemeyen erkekler 

Ve ince düşüncelerinden acı çeken kadınlar için 

Açık bırakıyorum Sayın Gölge 

Artık kim alınırsa üzerine


Bu kitap çok okunuyor tavsiye ederim diyor,

Kitabı okumayan kitapçı

Bu elbise çok satılıyor, siz nasıl beğenmezsiniz diye bağırıyor tezgahtar

Bir de bu sıralar geç kalınan peçeteleri moda 

Sen de aldın mı Sayın Gölge?

Galiba onun daimi müşterisi ben olacağım

Çünkü ağlarken gözyaşlarım sivilcelerimi yakıyor

Daha çok acı çekmemek için siliyorum ben de

Ama insan geç kalmadan neye geç kalacağını nasıl bilebilir?

Kalp atışlarımı duyuyor musun Sayın Gölge?

Yüreğin sesini o an bastırdığında sonradan böyle oluyor işte


Senin de bana kırıldığın oluyor mu hiç? 

Işığı yaktığım zamanlarda mesela 

Kırılma Sayın Gölge kırılma 

Ben kimseyi üzmek istemiyorum ki 

Bu yüzden bazen çıkıyorum çok sevdiğim insanların hayatlarından 

Ama boru değil ki kalp işte bu üzülüyor 

Sen de gitmek istersen gidebilirsin Sayın Gölge, kızmam sana 

Ben de bu olmadığım benden gidebilsem keşke


Süt sever misin Sayın Gölge?

Ben buzdolabında süt olmayınca

Buzdolabını çocuksuz bırakmış gibi hissediyorum 

Sanki ağzı olsa bana çocuğumu ver diye bağıracak 

Çay ya da kahve içer misin?

Kahve benden tüm yalnızlara gelsin 

Çayı kalabalıklardan dolduracak bulunur elbet 

Ya sen hiç bira içtin mi Sayın Gölge?

Sarhoş insanlardan çok korkarım ben  

İnsanların gerçeklere bu kadar tahammülü yok işte 

Sen içme, içmeden anlat bana gerçekten hissettiklerini 

İnsan anlatmak için sarhoş olmamalı Sayın Gölge.


Bazı geceler su içmek için uyandığımda 

Birden karşıma çıkıp beni korkutuyorsun Sayın Gölge 

Pencerem de şikayetçi senden 

Neden böyle yaptığını anlayamıyoruz 

Senin cinsiyetin ne Sayın Gölge?

Ben şimdi çok bilmiş teyzeler gibi oldum affedersin

Sen benim duygularımsın, duyguların cinsiyeti olmaz ki 

Ne erkek adam ağlamaz sözü doğru 

Ne de kadın ilk adımı atmaz sözü.

Sevgisi gerçek olan, güzel olan her şeyi yapabilir Sayın Gölge 

Bizi kim getirdi bu hale?


Şimdi dersen ki bütün bunları neden bana söylüyorsun diye

İnsan birilerine, bir şeylere seslenme gereği duyuyor Sayın Gölge 

İnsan yalnızlığa ne kadar alışsa da 

Konuşmak istiyor, anlatmak istiyor 

Duvarla konuşacaktım bütün bunları ama 

Senin silüetin ondan daha samimi geldi bana.


Çok komiğim değil mi Sayın Gölge?

Ben soruyorum ben cevaplıyorum

Çelişki benim işim 

Üzerime tanımam kendimle çelişmekte 

Ben beni de tanımıyorum aslında Sayın Gölge

Senin aslın mıyım yoksa yüreğimin artıkları mı? 

Bu sefer cevabını sen ver Sayın Gölge...