Bugünün yalnızlığında boğuluyorum,
asri zamanlarda duyulmuyor sedam.
O günden kalma matrah bir anı
ya da kuş dilinin iğreti bir yanı.
Belirmemeye başladı dimağımda.
Çehremde belirsiz sızı düşlüyorum.
Senin eksikliğinde salt benliğimi,
attığım gayya kuyusunda ıslatıyorum.
Apışıp kalmış asırlar, sebepsiz yabalar!
Yarının açlığı bugünsüz o çabalar!
Şimdi ellerimde çiçeklerden papatya,
ölümün en güzeli elimdeki sarı narin ya!