Alda* son zamanlarda hayata ve insanlara sırtımı dönmüş durumdayım ve açıkçası bu huzuru, sakinliği aradığımı fark etmemiştim. İşin yorucu kısmı şu ki konuşmamak ve zihin çöplüğünü temizlemek. Konuştuğum süre zarfında öyle kirlenmiş ki ara sokaklarım, güneş görmeyen pencereleri varmış şehrimin. Bunu fark etmenin telaşıyla hummalı bir temizlik işindeyim. Şu sıralar kâh pencere silip berrak bir görüntüyle tanışıyor kâh duvarlardan birini yıkıp yeni bir yol açıyorum. Kendime dönmüşlüğümün şu güzide günlerinde tek kırgınlığım sensizlik... Birlikte susabilirdik seninle, çaydanlık devirir, çekirdek şavaşında dudak şişirirdik eğer burada olsaydın, uzun uzun susardık senle. Gri ufukta mavilik görünceye dek uzun uzun susardık, eğer olsaydın yanımda ne kirlenirdi sokaklarım ne de buğulu pencereli evlerin güneş görmeyen yüzü olurdu ama gel gör ki yoksun... Selam ederim sana yürekten, mutlu ol iki gözüm, mutlu ol!