Yağmurlarla karışık çamur hayatın,
Buladığı pis karanlıktan çıkamadım.
Gözyaşlarına muhtaçtım,
Arınmak adına anmadım adını.
Ne kadarını anladım yaşadıklarımın,
Aldın dünyalarımı,
Uyanmadığım rüyalarımı,
Saymaya kıyamadığım yıldızlarımı.
Bıraktım gökleri yakaladığım uçurtmaları.
Güneşi sıvardım sen iste, aşkımdan bıkardın,
Bir tablo, bir masa, tonla kelam bıraktım.
Karanlıklarımdan korkmaman lazımdı,
Umutla adımladığım ışıklarımı çaldın.
İki yakası kararsız bu şehir, yansın.
Çok yollardan geçtim de kazasız,
Sende kalmış can kırıklarım.
Bu şehr-i aşk ise adından utansın.