Bir şey katacak olsaydım kız çocuklarının şakıyan gülüşüne
Güneşi ben doğururdum
Ben yazardım gecenin ardına,
göğsüme yazardım güneşi
Ellerim utanmakla kelepçeli olmasa,
bir de ben bilebilsem neymiş bu yaşamak,
İlk kız çocuklarına öğretirdim
çiçekler solusunlar diye ciğerlerine
ufak ufak
incinsin diye dizleri gökkuşağının altında
Biraz ağlasınlar diye
ağlasınlar diye çünkü
bilinmeye muhtaç bir mutluluk istiyorum,
bilinmekle yüceleşen
Turkuaz atlara binsinler istiyorum o sevinçten nemlenmiş çocuklar
hayallerinde
Süslü ve hafif atlara
Hayallerinde dikenli teller olmasın diye
henüz doğmamışken kurduğu büyük hayatın bir ismi olsun istiyorum çocukların
Hânelerimize uzak şeyler düşlüyorum
Güzelliğin tüm sırlarını deşmek gibi mesela
Uzak düşlüyorum
Yakın mideme saplanıyor
saplanıp çıkarıyor içimdeki tüm doğurganlığı
çıkarıyor gün ışığını içimden
Kız çocukları düşlüyorum yeni doğmuş,
kundaklı
Yahut genç
Yahut yaşlı
Fakat mutlu düşlüyorum
Ağızlarında birer kaşık gülümseme
Kız çocukları düşlüyorum
ceplerinde şekerler