Bir gece yarısı, tüm yaşadıkların ve kendinden mahrum bırakılanlarla bir başınayken, derin bir boşluk hissediyorsun yüreğinde. Zamanında o boşluğu doldurmak için çok çabalamışsın fakat izin vermemişler, hep yarım kalmışsın. O boşluğun izleri tüm hayatını kaplamış, kaçtıkça daha çok kuşanmışsın onunla. Ne kalabilmişsin ne de gidebilmişsin.
Kapana kısılmışsın artık, gidecek bir yerin yok. Çünkü dönüp dolaşıp yine onun kıyısına varmışsın. Artık saklamak yok, beklemek yok. Bir şarkı haykırmışsın o gece, artık ne olacaksa olsun dercesine. İşte o şarkı, bu şarkı.