Kalpten kalbe bir yol vardır derler ya hani. Senin kalbine o yol nereden geçer, söyle hadi. Kaç vesait eder sana varan bu yol? Kaç kaldırım, kaç yokuş, kaç yeniş? Denizlerden geçer mi? Raylardan paslı vagonlar da geçer mi? Bir uçak kanadında hayaline dalmak var mıdır senin yolunda, söyle sevgilim. Senin kalbinin yolu hangi köprülerde birleşir; merhamet mi, ilgi mi, sevgi mi? Sokaklarında renk renk çiçekler var mıdır senin? Karanlık başıboş belediyenin bir adamının uğramasını bekleyenlerin o korku dolu olan yollardan mıdır yoksa senin... Belki de seksek oynamak istediğimde içimden geldiği gibi zıplamaya çekinmediğim sokakların mı var? Olur da biri ezmek ister, kavga çıkarırsa mahalle sakinlerin korur mu sana saklı kalmış incitilmekten korkan yüreğimi? Patenler kaymak, bisiklet sürmek, bazen düşüp incitmek vardır sana varan sokaklarda belki, peki o mert ve yiğit olan mahalle abilerinden var mıdır sende, sokağının başında bir hava almaya çıkmış gibi yaparak göz ucuyla için için gelmemi süzer misin tepe başlarından? Sen beni bekle yeter ki, sen beni iste, ben sana varan yollara yokuş da olsa çıkarım tepe de olsa iner gelirim, takılıp düşme korkusu taşımadan içimde koşa koşa. Sana geldiğim yollara evim diyebilmeyi çok isterim.