Ne kaleme elim gidiyor ne de
sözcüklerim dudaklarımdan akıyor...
Ne isyan edebiliyorum sensizliğe ne de
hasretini haykırabiliyorum yalnızlığa...
Gözlerim çoktan düşmüş karanlık bir boşluğa...
Kendimden bir parça eksilirken senden bir parça çoğalıyorum...
Ben her yokoluşumda senin ıssız sokaklarında buluyorum kendimi
Senin, bardaktan boşalırcasına yağan yağmurlarında,
Sırılsıklam, düşüncesiz, dalgın ve boş vermiş buluyorum kendimi....
Tüketen zaman mı yoksa üç noktalarımız mı?
Nedir böyle herşeyi cevapsız bırakan?
Çareler her zaman çaresizliğe mi götürür insanı?
Ya hasret bu kadar yakar mı insanı?
Susmak sessizce kalmak...
Kendi içimde seninle kaybolmak...
Gözlerinin harelerinde sonsuz aşkı yaşamak...
Her gece nefesini hissetmişçesine ürpermek...
Ve kulağına ''iyi geceler sevdiğim'' demek...
Ta içimde, en derinde seni yaşamak...
En güzel hayallerimle avunmak...
Tek yaptığım susmak... sessizce kalmak...
Ve kendi içimde seninle kaybolmak...