Dergicilik...

Bu yazımı Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan dergicilik adına yazıyorum…

Edebiyatımızın vazgeçilmezi olan, hatta belki de temel yapı taşlarını oluşturan etmenlerden biri olan dergiciliğin önemini vurgulayarak başlamak istiyorum. Dergiler edebiyatımız için önemlidir çünkü biz edebiyatseverler dergiler sayesinde yeni eserler ve güçlü kalemler keşfediyoruz. Örneğin günümüzde hala okumaya devam ettiğimiz şairler, hatta yazarlar dergiler sayesinde çıkış yapmıştır. Mesela “Mavera” dergisi ile tanıdığımız Cahit Zarifoğlu, yine aynı şekilde “Diriliş” ile Sezai Karakoç… Ve bu gibi şairleri tanımamızı sağlamıştır dergiler. Bizler için kısaca önemi budur. Lafı çok uzatmadan kısaca Serap Kadıoğlu'nun hayatından bahsetmek isterim. 


Aslında birazdan aşağıda da okuyacağınız gibi kendisi inşaat üzerine bitirmiştir okulunu, yaşadığı dönemde başörtü yasağının bulunmasından dolayı okumak istediği edebiyat bölümünü okuyamamıştır ancak bu durum onu yıldıramamıştır çünkü edebiyata gerçekten tutkuludur ve şiire âşıktır.

Serap Kadıoğlu, şair ve yazardır. Rize'de doğan Kadıoğlu ilkokul, ortaokul ve liseyi Rize ve İstanbul'da okumuştur. Ailesinin isteğiyle okuduğu 19 Mayıs Üniversitesi İnşaat bölümünden türlü zorluklarla mezun olmuştur... Özel eğitimler alarak gazete muhabirliği, kariyer danışmanlığı, editörlük gibi işler yapmıştır. Başörtü yasağının kalkmasıyla birlikte İstanbul Üniversitesinde “Sosyoloji” ve Anadolu Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerini okumuştur. Şiire olan tutkusu onu hiçbir işte rahat bırakmayınca 2014’ün sonlarında ekibini kurarak “Şiar” adında bir edebiyat dergisi çıkarmıştır. Halen Şiar dergisinin genel yayın yönetmenliğini yapan şair, aynı zamanda Anadolu Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu üyesidir. Şiirleri ve yazıları İtibar, Şiar, Türk Edebiyatı vb. gibi dergilerde yayımlanmıştır.

 

Serap Kadıoğlu'ndan kısaca bahsettik, şimdi ise dergiciliğe katkılarından bahsedelim… Kadıoğlu'nun genel yayın yönetmenliğini yaptığı bir dergi var, dergimizin adı ise Şiar. Özellikle bu dergiyi seçtim çünkü dergiyi incelediğimizde görmekteyiz ki edebi şiar edinenler baş tacıdır sloganıyla çıkmakta... Şiarın kelime anlamı Kadıoğlu'nca duygu, düşünce ve inanıştaki ayırt edici özellik iken TDK'deki anlamı ise yine aynı şekilde ayırıcı özellik, ülkü, ilke anlamlarında… Dergi şu an için “nasip oldukça çıkan dergi” şiarıyla hareket etmekte. Derginin içerisinde çok güçlü kalemler yer almakta… Günümüzde ise dergicilik faktörü maalesef ki önemini her geçen gün yitirmekte. Sosyal ağların da gelişimiyle dergiler artık sanal ortamda çıkmakta. Bu durumun da dergiciliğe etkisi büyük. Şairimizin bir de şiir kitabı var, adı ise “Eylül Biraz.” Serap Kadıoğlu'na ait olan bir şiiri sizlerle paylaşmak isterim 



TERENNÜM

Sana hiç şiir yazamadım üzgünüm

 Derdim olmadıysan bu senin suçun

Çocukların kayıp misketleriyle

 Dünyaya el koyan küresel adamlar

 Her yağmur damlası bir anne yüzü

 Ve her sevgi başında ürkek nişancılar

 Bir köz daha atarlarken bağra

 Sen güvercin kanadınla sevgi saçsan da

 Ben zulamda asi şiirler biledim

 Sıra gelmedi sana

Caddeleri yıkamıyor artık sağanak yağmurlar

 Yalnız yaprakları süpürüyor rüzgâr

 Sırtından yara alan da masum değil

 Bileğinden vurulunca suya inen adam

 Boynu bükük kalıyor divit masada

Ey saçları irem bağından uzanan

 Serin bir ırmak gibi akmasan keşke bana

 Küçük ayaklar koşarken çıplak sokakta

 Rahvan atlar gibi ben nasıl geleyim sana

 Yapacak çok iş var, yakacak ne çok gemi

 Bekleme o limanda bu yorgun eli

Yokluk türküsüyle nefeslenince gökten

 Bir çoban kavalında belki de kuş diliyle

 Yazacağım en lirik şiiri ezberine

 Ama şimdi affet ne olur bekleme

 Vakit yok bu vadide gelincikler dermeye

Kırık heveslerle göğe düşerken sesim

 Cennete şiir yazmak şiarım değil


Sana hiç şiir yazamadım üzgünüm.


Evet sizlere Serap Kadıoğlu'nu ve Şiar dergisini aktardım, bu dergiyi seçmemin nedeni ise başta da belirttiğim gibi edebi şiar edinmesi… Günümüzde de bazı insanların oldukça ihtiyacı olan edep ve ahlak kavramlarını bu dergide de görmek mümkün.

 Yunus’un da dediği gibi:

Girdim ilim meclisine,

 Eyledim kıldım talep

 Dediler ilim geride,

 İlla edep, illa edep.


Edebi şiar edinmemiz dileğiyle…