"Günlük yaşamın nefes alamadığımız zamanlarında sevginin insanları nasıl değiştirdiğini ve iyileştirdiğini yüreğimizi inceden teselli ederek anlatıyor bize My Mister."*


Bu diziyi ilk izlemeye başlayacağım zaman 16 bölüm ve bölümlerin süresiyle gözüm korkmuştu. İlk bölümü izledikten sonra tabii ki bunu bir daha dert etmedim.

Dizinin söylemek istediğim belirgin ilk özelliği her karakterin hikayesinin ilmik ilmik özenle işlenmiş olması; ikincisi ise diziyi izlerken aklınıza gelen, sorduğunuz veya sormaya cesaret edemediğiniz soruları içtenlikle cevaplıyor oluşu.

Aralarındaki yaş farkı, sosyal rolleri ve aile tarzlarıyla bariz farklılıkları olan iki karakterin birbirine ne kadar da benzediğine bir bir tanık oluyoruz diziyi izlerken.

Çok genç yaşta hayat hakkında bilgi sahibi olamadan kendinden büyük sorumlulukları olan Lee Ji An karakterinin iyi bir işi ve güzel bir eşi olan, dışarıdan hayatta her şeye sahip biri gibi görünen fakat oldukça yalnız olan Park Dong Hoon karakterinin birbirini fark etmesiyle dizi başlıyor.

Yavaş yavaş karakterlerin günlük yaşamlarına tanık oluyoruz. Karakterlerin hayatlarındaki kişilerinde dizinin olay örgüsünü o kadar güzel bir şekilde güçlendiriyor ki dizi, sizi daha da içine alıyor.

Park Dong Hoon, Lee Ji An'a yardım etmeye başlayıp ilişki kurdukça kadının yaratmaya çalıştığı kişiliği çok iyi gözlemleme şansı buluyor. Öte yandan Lee Ji An da Park Dong Hoon'un seçimlerini ve hayatındaki kişilere karşı tavrını sorgularken iyilik, arkadaşlık ve sevgi kavramlarını sorgulamış oluyor.


Kadının zekası ve saflığı, adamın iyiliği ve kibarlığı ile iki başrolü izlerken yan karakterlerin hayatlarının dahil oluşu size bu kavramları başka etkenlerle de izletiyor.


Dizi bir aşk hikayesi anlatmıyor. Hayatta sosyal sıfatlarımız değişse de yaşadığımız duygular benzer ve insanları anlamak için çok da çaba sarf etmemiz gerekmiyor. Dinlesek ve samimiyetimizi göstersek yeterli olacağını birçok durumla anlatıyor bu dizi. Kore kültürünün ve tabularının da içinde olmasıyla dizi kendini çok başka bir havaya sokuyor.


Dizinin başrolleri hakkında konuşacak olursam Park Dong Hoon karakterini canlandıran Sun-Kyun Lee mükemmel uyum gösteriyor ve izleyicinin dikkatini üzerine çekmeyi hemen başarıyor. Nasıl yapıyor bunu derseniz yürüyüşünden soluk alıp verişine, yüz ifadelerine kadar karakterine tam uyum sağlıyor. Kendisi Kore'nin en başarılı aktörlerinden biri zira Parazit filminden de tanıyabilirsiniz.


Lee Ji-Eun bilinen adıyla IU'nun izlediğim ilk projesiydi. Saç kesimi, minyon tipi ve zeki duruşuyla kendisini çok beğendim.

Diziyle ilgili önemli diğer şey ise müzikleri. Diziyi izlerken müziklerin nasıl öne çıktığını görecek ve anı hafızanıza işlediğini hissedeceksiniz. Benim en sevdiğim Ko Woo Rim'den One Million Roses oldu.


My Mister diğer Kore dramaları arasında kendini zirveye çok iyi taşıyor ki onun gibisinin geleceğini düşünmüyorum.


*Unutmadan, sevgili Paulo Coelho'nun da dizi hakkındaki ufak görüşünü buraya bırakıyorum.