Bir sesin içinden doğuyorsun

Boyuna bir şeyler ölüyor

Olmak diyor adına diğeri

Bu konuşan kim?

Ellisine varınca nar ağaçlarından bildi olanı.


Seni kim böyle allayıp süsledi

Ölümü bile hoş bir sedayla duyuruyorsun bana

Biraz daha seveyim diye siyaha çalan ne varsa terk ediyorum

Kuşlar geçiyor anlıyorum ki gelişin yakın

Kalbimde rahmet esintileri, sevebilmişim meğer

Hürriyeti oluyorsun ömrümün

Sevinçle sana yaklaşıyorum

Görüyorum ki yanın yören kalabalık

Yine de sana gelmeli insan.

 

Yokluğunda şerbet içsem öldürecek beni

Güneş doğmuyor, kuşlar yönünü şaşırıyor

Rahmetin yüz çeviriyor her andan

Yine de her doğana duyurmak lazım isminden önce;

Sevebilmeli.

Sevebilmeli.

Sevebilmeli.