Yılın son evreleri,

Ilık bir sonbahar gecesi,

Kafan yine çok karışık.

Eylül ayı seyrediyor seni.


Sokak lambaları birer birer parlıyor.

Gece bir anda içine çöküveriyor.

Otobüse biniyorsun, çarşıda iniyorsun.

Gizlice onun evine gidiyorsun.


Bu halini şaşkınlıkla izliyorum.

Ruhum ile seni takip ediyorum.

Beni unutuyor, kapıyı çalıyorsun.

Kapı açılıyor, içeri giriyorsun.


O kadar uzağım ki sana, dokunamıyorum.

Çeksem seni o kanlıktan, yapamıyorum.

Sadece oturup kapıda, ağlıyorum.

Ruhum kanıyor, daha fazla seyredemiyorum.


Dayanamıyorum seni arıyorum.

Sen onunla sevişirken,

Ben meraktan ölüyorum.

Aklına bile gelmiyorum.


Telefonlarımı açmıyorsun, açamıyorsun.

Telaşa düşüyorsun, korkudan titriyorsun.

Aklına geliyorum, yaptığından utanıyorsun.

Pişman oluyorsun, toparlanıp gidiyorsun.


Her şeyi saklıyorsun elbette ki

Sen öyle sanıyorsun tabii ki

Oysa tüm gece seyrettik seni,

Eylül ,çerkez ve ben.

O affedilmez ihanetini.