Bir beden, fiziksel varlığımızı temsil ederken, sevgi de ruhumuza dokunan, bizi insan yapan güçlü bir duygudur. "Sevilmeden yitecek mi bu beden?" sorusu, insanın temel bir ihtiyacı olan sevginin hayatımızdaki önemini sorgulamaktadır.
Sevgi, bir insanın hayatında hissettiği en güçlü ve anlamlı duygulardan biridir. Sevilmek, kabul görmek, değerli hissetmek her insanın doğal bir arzusudur. Ancak, bu arzunun gerçekleşmemesi durumunda bedenin ne kadar hayatta kalabileceği düşünülmez mi?
Bir beden, beslenmek, nefes almak ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için var olur. Ancak insan, sadece bu fiziksel ihtiyaçlardan ibaret değildir. Bizler duygusal varlıklarız ve sevgiye olan ihtiyacımızı da göz ardı etmemeliyiz. Sevgi, ruhumuzu besler, bizi motive eder ve hayata bağlar.
Sevilmemek, reddedilmek veya yalnız hissetmek, bedenimizde derin izler bırakabilir. İçsel bir boşluk yaratır, ruhumuzu yıpratır ve zamanla bedenimize de etkilerini gösterir. İnsanlar sevgiye ihtiyaç duyarlar ve sevilmediklerinde, bu eksiklik bedenlerinde bir tür yıpranma yaratır.
Ancak, bedenin yitip gitmesi değil, ruhunun açlığını çekmesi söz konusudur. Sevgiye olan ihtiyaç, sadece başkalarından gelmez. Kendimize sevgiyle yaklaşmak, kendi değerimizi fark etmek, kendimizi sevmek ve kabul etmek de önemlidir. İçsel sevgi, bedenimizi ve ruhumuzu onarıcı bir güç olarak etkiler.
Sevilmeden yitecek mi bu beden? Hayır, kesinlikle hayır. Çünkü sevgi, insanın doğasında vardır. Sevgiyi deneyimlemek ve paylaşmak, hayatımızı anlamlı kılar. Kendimize ve başkalarına sevgiyle yaklaştığımızda, bedenimiz de ruhumuz da canlı kalır.
Bu deneme, sevginin hayatımızdaki önemini vurgulamak ve sevgiye olan ihtiyacımızı hatırlatmak amacıyla yazılmıştır. İnsan olarak, sevgiyle beslenen ve sevgiyle büyüyen varlıklarız. Hayatımızı sevgiyle doldurduğumuzda, bedenimiz ve ruhumuz birlikte bütünleşir ve gerçek anlamda yaşarız.
Pakize Nur
2023-12-13T11:47:08+03:00Sevmek ve sevilmek dileğiyle..