İçimde köpüren suyun bir adı yok.

Manasız sızışlarla yayılıyor çatlaklarıma.

Öpüşlerin damlıyor ağzıma, kendimi doğuruyorum parmaklarından.

Durdurmaya hevesim yok.

Gamzelendiriyorum yanaklarını, dudaklarımı yaslıyorum adına.

Sevişiyorum sadece adınla.

Kaybetmeye dermanım yok.

Körleşiyor suyum, kaynıyor fokur fokur.

Dişlerim gıcırdıyor akşam çökerken ruhuma.

Bir akşamsefası yetişiyor uçurum kenarında.

Koparmaya niyetim yok.

Omzuma alıyorum kamburunu.

Gözünden açılan pencere güneşi haber veriyor coğrafyama.

Saçların gövdeme yuva yapıyor.

Sevdanın çaresi yok.


Sevişiyorum, belki de sadece adınla.

Günlerim azalıyor, gecelerim çoğalıyor.

Ilık ılık akan nefesin izi kalıyor yüzümde.

Dalgalanıyoruz, belki de yok oluyoruz sessizce.

İçimde kapılar çarpıyor sertçe.

Akşamsefasını koparıyorum, aşk dikiyorum yerine.

Bilirsin aşk uçurumda yetişiyor.

Korkaksan, yanaşma diye.


Yeniden yazılıyor o sayfa.

Kaynamaya devam ediyor.

Temmuz ikindisinde bağrımdan bir kuş fırlıyor camına.

Oluk oluk lavlar akıyor damağımızdan kaburgamıza.

İki asker çarpışıyor siperde, mermileri havada.

Sırtını deviriyorum toprağa.

Toprak rahmini açıyor, tüm anaçlığıyla bizi içine alıyor.

Plak başa sarıyor.

Ben sevişiyorum, adınla.

Baldırıma mıhlanıyor baş harfi,

Kuyruğu uzuyor.

Sevişmek, belki de sadece adınla.