Kendi benliğinin arayışında, varlığının derin ve tekinsiz yollarında ilerlerken sana eşlik etmesi umuduyla kapılarını onun için araladığın insanın, sana dokunuşlarıyla, sana ait olan parçaları kopardığını ve seni o yolda eksik ve yalnız bir halde bırakmış olduğunu tatmış bulunuyorsun. Umudun, arayış için sana eşlik etmesinden ziyade sana köstek etmesi ile birlikte kırılıyor. Çevreni sarsan boğucu fırtınalar ile etrafın sarılmış vaziyette, olduğun yere çökmüş kalmış iken fırtınaların dağılması ve güneşin tepede belirmesiyle anlıyorsun ki senden kopartılan parçaların oluşturduğu boşluklara; gitmen gereken yolu sana gösteren, aydınlatan ışıklar hücum ediyor. Nihayetinde de fark ediyorsun ki hayatına giren kimilerinin, senden koparttıkları ile aslında sana en büyük yardımı edebildiğini.