Orta halli bir yün tüccarının oğlu olarak 6 Mayıs 1856 yılında Freiberg’de dünyaya geldi. Ailesi 4 yaşındayken Viyana’ya taşındı. Lisede Fransızca, Latince ve İngilizce öğrendi. Bunun yanında kendi çabasıyla İspanyolca, İbranice ve İtalyanca öğrenmiştir. Goethe’nin yapıtlarından etkilenmiştir. Başlangıçta istemeyerek tıp okumaya gitti.


Üniversite yıllarında Yahudi olması nedeniyle arkadaşları tarafından dışlandı. 1876 yılında fizyolojist Brücke’nin laboratuvarında insan sinir sistemini ve anatomopatoloji üzerine çalışmalar yaptı. 1881 yılında tıp eğitimini bitirmiş ve 1883 yılında ünlü nöroloji uzmanı Dr. Theodor Meynert’in yönetiminde psikiyatri kliniğinde asistanlık yaptı.


Aldığı bir bursla Paris’e gitti ve Salpêtriê Hastanesi’nde staja başladı. Bu hastanede histerinin belirtilerini, hipnotizma ve telkinin etkilerini gözlemledi. Paris’te Charcot’dan çok etkilendi ve onun konferanslarını Almanca'ya çevirdi.


1886 yılında Berlin’e gitti ve burada çocuk nöropatolojisiyle ilgilendi. Aynı yıl içerisinde Viyana’ya dönerek kendi özel muayenehanesini açtı. Nişanlısı Martha Bernays ile ekim ayında evlendi. Kendisine histeri şikayetiyle gelen hastalarını hipnotizma ve elektroterapi yöntemiyle iyileştirmeye çalıştı. Fakat tıp çevresi etrafında yaptığı çalışmalar hoş karşılanmadı ve tıptan dışlandı.

Arkadaşı Breure’le birlikte çalışarak birçok psikanaliz konulu makaleyi çevirdiler. "Histeri Üzerine İncelemeler" isimli kitabı yazdı. Kitap psikanalizin yapı taşını oluşturmaktadır.


Babasının ölümü üzerine bunalıma girdi ve kendi bunalımını araştırmaya başladı. Bu dönemde Histerinin Cinsel Etiyolojisi isimli konferansı skandala yol açtı. Bu dönemde yine arkadaşları ve öğrencileri tarafından dışlandı. Bunun üzerine kendini psikanalize adadı. Bu sürecin sonunda 1897 yılında Oedipus Kompleksi ile 1990 yılında Düşlerin Yorumu isimli kitaplarını çıkardı.


1908 yılında Viyana Psikanaliz Derneği'ni kurdu. Bu olay, Freud için oldukça büyük bir dönüm noktası oldu. Yeniden eski arkadaşı Bleuer’le yazışmaya başladı ve bu sayede Bleuer’in asistanı Carl Gustav Jung ile tanıştı. 1904’te Jung, Zürih’te Freud Derneği’ni kurdu. Bu Freud için önemli bir adım oldu çünkü psikanaliz artık ülke dışına çıkmıştı. Bunun üzerine ABD’ye konferans vermeye gittiler. Ve psikanalizi dünya yavaş yavaş tanınmaya başladı.


1923 yılında üstçene ve damak kanseri tanısı kondu. 33 ameliyat geçirdi. Yemek yeme ve nefes alma zorluğu çekse bile çalışmalarına devam etti. 1938 yılında Naziler’in Viyana’ya girmesiyle birlikte Londra’ya yerleşti ve ölümüne kadar çalışmalarına burada devam etti. 23 Eylül 1939 yılında Londra’da öldü.


Ölümünden önce hayatıyla ilgili tüm belgeleri yaktı ve bu nedenle hakkında kapsamlı bir bilgi bulamamaktayız. Fakat Freud sadece psikolojiyi incelememiş ayrıca, sanat, eğitim, antropoloji gibi alanları da inceleyerek büyük ve derin tartışmalara yol açmıştır. Freud 20. yüzyıla psikanaliz kuramıyla damga vurmuş ve insan ruhunun derinliklerini anlamaya çalışmış büyük bir bilim insanıdır.


ESERLERİ

Günlük Yaşa­mın Psikopatolojisi

Düşlerin Yorumu

Psikanaliz Üzerine Beş Ders

Totem ve Tabu

Narsisizmin İncelenmesine Giriş

Uygarlı­ğın Huzursuzluğu

Haz İlkesinin Ötesinde Ben ve İd

Musa ve Tektanrıcılık

Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme

Psikanalizin Tarihçesi

Psikanalize Giriş Dersleri

Yaşamım ve Psikanaliz

Tutukluk, Semtom ve Korku

Bir Yanılsamanın Geleceği

Kültür İçindeki Huzursuzluk

Psikanaliz ve Uygulama

Psikanaliz Üzerine

Olgu öyküleri

Histeri ile Mücadele


DİPNOT:  Freud'un gerçek yaşam öyküsünü izlemek isterseniz Netflix'ten Modern Dünyanın Dahisi isimli belgeseli izleyebilirsiniz.