Ne amansız bir mecra sahnesi dünyanın

Avazsız bağırışlar, çöküşler ve hattasında

Gezegenin ücrasına yuvarlanış potasında


Pota almaklıkların girişindeki en acınası

Doğa geçmiş kendinden ve bulamadı hatta

Ve biz gidiyoruz yok etmeye doğru kendimizi


Nerede Sisifos, nerede yin ve yangı neredesin

Bir Riopy var bir de Ludovico götüren, getiren 

Susuşlar ve yuvarlanışlar hatırlansa bileğimde


Burkulan aklımla nereye gidiyor, gidebilirim ki 

Nereye ve nasıl, hangi yüreklilikle kalkılabilir ki 

Ve hatta nasıl yuvarlanılır çökmüşken genlerim


Ankara'dan bir Zarifoğlu geçmiş bir Hacı Veli 

Yer mi ki, yemez ki bu soğukluğuna dayanış 

Yürek mi yemeli, kalın mı giyinmeli yoksa soğuk 

                              ölümünki mi?