dün gece eve geldin,

bir bardak su içtin,

aynada kendini gördün,

şimdi ölüsün.

ne acı bilmeden uyuman,

rüya görmen,

gördüğün rüyanın etkisinde kalman,

bir daha kendini aynalarda göremeyecek olman...

ne acı, insanın kendine yetişemeyişi.

o sabah sofrada yarım bıraktığın ekmek ve çay,

giderim diye ertelediğin tüm o yerler,

ve görürüm diye beklediğin uzaktaki eşin, sevgilin

şimdi hepsi sana ulaşamayacak kadar uzakta.

farklı bir yerde ve geçişi olmayan mekanlarda.

şimdi ölüsün.

söylediğin cümleler,

kurduğun hayaller,

bir havanın boşluğunda asılı duruyor.

hatırlayıp gülümseyenler ve hüzünlenenler olacak.

sana ne katar bu artık?

senden ne eksiltir?

sen kendi varlığını bile göremeyen ve

bir daha da hiç göremeyecek olansın.

bizim seni bir daha göremeyecek olmamızdan

daha hüzün dolu bir hikaye.

şimdi ölüsün.

sana hiç yakışmayan şekilde.

biz ise yaşıyoruz.

halk dilinde buna yaşamak denirse.