Ölümün araya girdiği bir doğum gecesiydi. Seni kaybedeceğimi o gece içime düşen ateşten anlamıştım. Anılar yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutmuştu çocukluğum diretti zaman durdu



Bugün bir adam doğdu

Bugün bir adam öldü 

Bugün sevinçle kutlandı doğum günü

Bugün helvası boğazlarda dizili kaldı ölümün


Bugün o adamın sevdikleri bir kez daha yaşarken öldü

Şimdi yaşın elli 

Şimdi sarılamıyorum sana, ne alacağımı bilemediğim bir bilinmezliğe kafa patlatmıyorum.


Şimdi yaşın elli 

Ne çok şey var konuşmamız gereken

Ne çok şey yaşayacaktık beraber 

Doğumla ölüm arasında bir yerdesin bugün 

Ne doğum gününü kutlayabiliyorum ne ölümünü kabullenebiliyorum 

Oysa kaç sene geçti seni içimde yaşatmaya başlamamdan bu yana


Sana sıkı sıkı sarılmaya muhtaç bedenim sanki geri gelecekmişsin gibi kapıda bekler

Yanımdan geçen insanların arasında kokunu arar 

Anılar başlıyor yarım yamalak kalmaya 

En güzellerini en sona saklıyorum 

Sesini tutuyorum hafızamda 

Gözlerini bakışını gülüşünü özlüyorum


Şimdi yaşın elli olacaktı 

Şimdi sıkı sıkı sarılacaktım sana 

Unuttuğum kokun dolacaktı yüreğimde 

Sesin sesime karışacaktı

En sevdiğin müziği açacak en sevdiğin pastayı yapacaktım sana

Matem dolmayacaktı yüreğim